28 Gücük Ay Davası kapsamında bir yıldır cezaevlerinde kâin 13 komutanın aileleri ve yakınları Kanunuesasi Mahkemesi uğrunda; “28 Küçük Ay Davası, tıpkısı diğerleri üzere tıpkısı FETÖ kumpasıdır. Talebimiz, AYM’nin tıpkısı an evvel hak ihlali konusundaki bireysel başvurularımıza bire bir cevap vermesi ve dosyayı ele almasıdır” açıklamasını yaptı. CHP Genel Başbuğ Yardımcısı Ege Ağbaba ise “74-90 yaşlarında 13 general hukuka marjinal namına 362 gündür cezaevinde tutuluyor. Bu benzeri insanlık ve doğruluk ayıbıdır” dedi.
28 Şubat Davası’nda yargılanarak müebbet mapus cezasına çarptırılan ve cezaevlerinde bir numara yıllarını dolduran, yaşları 74 ile 90 arasında mütebeddil 13 komutanın ailesi ve yakınları; Esas Mahkemesi uğrunda bugün açıklama yaptı. Açıklamaya; CHP Umumi Başkan Yardımcısı Iye Ağbaba, CHP Umumi Komutan Başdanışmanı Tuncay Özkan ve CHP Nevşehir Milletvekili Faruk Sarıaslan katıldı.
Aileler hesabına yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
“28 Şubat Davası, ayrımsız diğerleri gibi bir FETÖ kumpasıdır. Soruşturmayı başlatan ve davanın iddianamesini yazan savcılar, önce tutuklamaları özne ve mahkeme sürecinde düz düz ayrımsız kısım hakimler, anket sürecinde savcılara güya belge realizasyon fail şahıslar, temin edilen vesaik üzerine ‘güvenilir’ raporu veren TÜBİTAK görevlileri, savcıya Genelkurmay’dan belge ulaştıran askeri personel, yani özetle bu davaya ‘eli değen’ hep ayrımsız şekilde FETÖ bağlantılı artık. Zaman o şahısların aynı kısmı FETÖ üyeliği, tıpkı kısmı de 15 Temmuz’daki rolleri zımnında halen ağırlaştırılmış müebbet cezalarıyla cezaevlerinde, aynı kısmı ise mikro dışında firari durumdadır.
Bütün bu gerçeklere karşın dava inatla sürdürüldü ve sevgili bütün hukuksuzluklar Yargıtay’a büyüklüğünde mürettep mahkemelerce bütün göz ardı edildi. Karar sürecinde, bu ülkede türe olduğu inancımızı bütün sıyanet ettik, ama hep görüntü kırıklığına uğradık.
28 Küçük Ay’ın çarpış ile ilgisi olmadığını, iddianamenin iyice sanıkları suçlu anlamak üzere garaz, tiksinti ve husumetle mücehhez bir al çalışması olduğunu ve TSK mensuplarına yönelik hep farklı fent davalardakilere çok analog sahteliklerle kurgulandığını, dolayısıyla değme halükarda yargıçların bu hususiyet rezaletlerini göreceklerini kasa. Ancak yanıldık. Ilkin da söylüyorduk, amma zaman artık bu davanın bire bir siyasal sorun olduğuna, yargının siyaset vasıtasıyla bir intikam ara bulucu namına kullanıldığına tereddüdümüz kalmadı.
Bizler buraya AYM’nin lehimize tıpkı değişmeyen vermesini ulaşmak için toplanmadık. Talebimiz, AYM’nin bir zaman evvel doğruluk ihlali konusundaki bireysel başvurularımıza tıpkı karşılık vermesi ve dosyayı ele almasıdır. Filhakika inanıyoruz ki, dosyayı açtıklarında, ünsiyet tarihimize yağız tıpkısı uğursuz adına geçeceğinden tasa duymadığımız 28 Gücük Ay Davasındaki hep hususiyet garabetlerini görecek ve verilen kararlara kendileri dahi şaşıracaklardır.”
Ailelere destek veren Iye Ağbaba, şunları söyledi:
“Bu aynı siyasal davadır. Bu sorun siyaseten başlatıldı ve siyaseten yer gelişmemiş sürede sonuçlanacaktır. Geçmişte yapılan kumpaslar, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yok olma aşamasına getirdi. Düşmanın tankla, topla, tüfekle yapamadığını; erk ve FETÖ ortaklığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin rastgele, vatansever subayları cezaevlerinde çürütüldü. ve o cezaevine atılanların hesabına gine tıpkısı ortaklığı ile Türk Silahlı Kuvvetleri baştan yapılandırılıyor.
Ne oldu? Hüküm ile cezaevine alınan insanların namına getirilenler, 15 Temmuz’de Meclis’i bombaladı, 15 Temmuz’de geçit köprüsünü bombaladı. Yargılanması gerekenler, 15 Temmuz’a revan taşları döşeyenler olması gerekirken; geçmişte anayasadan kaynaklı görevlerini yapanların cezaevinde tutulması aynı siyasi sevgili olduğu kabilinden aynı intikam davasıdır. Tığ bunun bilincindeyiz, bunu biliyoruz. Maalesef yabanlık tarihi; iyiler ve kötüler arasındaki savaşım ile geçti. Zaman birlikte iyiler ve kötüler savaşım ediyor. Devir göstermiştir ki, böylece bütün iyiler kazanmıştır.”
Ağbaba, ayrıca içtimai medya hesabında; “74-90 yaşlarında 13 general hukuka ters namına 362 gündür cezaevinde tutuluyor. Bu benzeri âdemiyet ve adalet ayıbıdır. Umumi Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, Nevşehir Milletvekilimiz Faruk Sarıaslan ve kıygın ailelerle birlikte Temel Mahkemesi önünde adalet eylemine katıldık” açıklamasını yaptı.
