Antalya’da 1 yavru annesi kadının geçimlik ve tazminat üzere 20 yıllık ülfet mücadelesi

Antalya’birlikte tüvana 1 bala annesi turizmci eş, çarkıt eşine ‘kanı sağlığının durumunda olmadığına dair’ tabir verildiğini, bu raporların akıllıcasına olmadığını, bu yüzden nafaka ve ödence alamadığını söyleyerek, “Ego mağdurum, bire bir ülkü 20 sene sürmez amma bu tarz evraklarla davamı oyalamışlardır, benzeri insanın hem deli hem uslu raporu olmaz” dedi.

Antalya’bile hareketli Nilüfer Y. (44), 22 yıl geçmiş C.Ç. ile hayatını birleştirdi. Ailenin 2001 yılında erkek çocukları dünyaya geldi. Ardından Nilüfer Y., eşinin ağabeyi ile gayrimenkul dolayısıyla tartışmalar yaşadı. Olay davalık olunca sülale içre gerginlikler oluştu. Olaydan 4 yıl sonradan, sevgili sürerken, servet kavgasından sıkıldığını belirten eşi evi metrukiyet etti. Peşi Sıra C.Ç.’nin ailesi Nilüfer Y. ile yüz yüze kaldı. Çocuğunun haklarını ahzetmek isteyen Nilüfer Y. ile ağa ve familya arasında ünsiyet mücadelesi başladı. Eşinin adına çıkartıldığı argüman edilen raporlarla mağdur olduğunu söyleyen Nilüfer Y., evliyken kazandıkları malları ve çocuğunun haklarını ahzetmek üzere ünsiyet mücadelesine devam ediyor. Mülk paylaşımı davasının sonuca ulaşmasını talip Nilüfer Y., sakat eşine sunulan keyif raporların araştırılmasını istedi.

“Duruşma oyalandı”

Yaşadıklarına medlul veremediğini belirten Nilüfer Y., 20 yıldır zevalsiz ayrımsız sorun ortamında olduğunu söyledi. Mal rejimi davasının devam ettiğini dile getiren Nilüfer Y., “Tayin ettiğimiz bire bir husus var kim bozuk eşimin hiçbir devir akıl hastası olmadığıdır. 2007’birlikte psikopat zar ediliyor, katiyen düzelemez deniliyor. 2018 yılında ayrımsız ocak mahkemesinde yargılamanın iadesini yaptığımızda ise akıl hastası olmadığı ortaya çıkıyor. Buradan şunu anlıyoruz, benzeri derinti kurumdan münfail aynı çokbilmiş raporu benzeri birlikte anormal raporu var ama SGK’dan etiket numarasıyla bakıldığında böyle raporlarının olmadığı görülüyor. Buradan bir bakıma yanlışlık duyurusunda bulunuyorum, çünkü ego bu uğurda 2015 yılında zedelenmek edildim ve bunlarla bağlantıları olduğunu söylediğimiz halde suçlular sokakta gezdi. Ego mağdurum, ayrımsız sorun 20 sene sürmez amma bu dalan evraklarla davamı oyalamışlardır” dedi.

“Bir düzgüsüz ayrımsız uslu olamaz”

Bozuk eşinin çokça varlıklı olduğunu tabir eden Nilüfer Y., “Oğlum ve beni mağdur girmek, hiçbir molekül azaltmak, nafakadan yoksun geçirmek. Bu raporlarla servet rejiminin içini boşaltmışlar. Antalya SGK’ya yazı yazılsa etiket numarasından tek raporun olmadığı görülecektir. Maddi manevi güçlükler yaşadım; 20 yıldır adliyeye gidip geliyorum. Avukatlara döktüğüm para cabası, emeğim gitti. Oğlum 4 yaşındaydı, şu dakika 20 yaşında ve ünsiyet okuyor” diye konuştu.

“Us sağlığı durumunda değildir raporu münfail”

Nilüfer Y.’nin avukatı Musa Kafa, 4 yıldır müvekkilinin avukatlığını yaptığını belirterek, “2006 yılında müvekkilim eşine karşı boşanma davası açmıştır. Metrukiyet davası bitmeme ederken, bilindiği kabilinden aile mahkemelerinde kadın güçsüz olduğu üzere mahkemeler imdi kadını siper refleksi ile hareket kırat. Bundan dünya temas nafaka ve tazminat ödenmemesi için cebin taraf, Antalya 1. Barış Ülfet Mahkemesine başvurmuştur. Bu mahkemede bellek sağlığının durumunda olmadığı sav edilmiş yani halk tabiri ile anormal raporu alınmıştır. İki lime kurumdan bu raporlar alınmıştır, birisi Manisa Can Kuşu ve Asap Hastalıkları Hastanesinden diğeri ise Akdeniz Üniversitesinden. Bu şekilde kısıtlanmıştır ve vasi tayin edilmiştir. 2013 yılında boşanma davası bitmişken 2014 yılında ise mukannen ve müvekkilim tek maddi manevi tazminat ve geçimlik alamadan sorun bitmiştir. Elan bilahare bu davadan mal rejimi tecezzi kararı verilip davaya devam edilmiştir” dedi.

“Ayrımsız deli tıpkı çokbilmiş raporu”

2018 yılından bedaheten eski eşinin ağabeyi marifetiyle Barış Ceza Mahkemesine, “Benim kardeşim iyileşmiştir” diyerek talepte bulunulduğunu dile getiren Saksı, “Bunun üstüne duruşma tekrardan adli tıp kurumuna irsal ediyor. Üniversite, adli tababet kurumu ayrıca doktorlardan biri birlikte aynısıdır. Bu sevimli tıpkı astronomi halinde, ‘Beyin sağlığı yerindedir’ şeklinde rapor almıştır. Tıp tarihinde görülmemiş tıpkısı şekilde, yani aslında anormal olan ve tek şekilde otama edilemeyen benzeri kişinin iyileştiği yönünde tabir verildi. Bunun üstüne kısıtlama kararı kaldırılmıştır. Tığ dahi familya mahkemesine yargılamanın iadesi davası açtık. Bu sav ise adli tıp kurumuna atıf edildi. Aslında bu kişinin anadan doğma bire bir akıl hastası olmadığını, otama edilemez şekilde ayrımsız rahatsızlığının üstelik olmadığını Adli Tababet Genel Kurul 4’üncü İhtisas Dairesi net bir şekilde karara bağlamıştır ve önceki alınan raporlarının asıl olmadığı ortaya çıkmıştır. Müvekkilim daha önce şikayetlerde bulunmuş, bilcümle takipsizlik kararı mevdu. Tığ dahi bu tabir üzerine yine şikayette bulunduk. Bu yol bile bire bir kurul, şikayeti darülfünun yönetimine ileterek bizim düzmecilik iddiamızı sürüncemede bırakmıştır. 20 yıldır çözülemeyen sorun bu şekilde sonuca gitmiştir” ifadelerini kullandı.

“Tek kaydı yok”

Yargıtay’bile olan dünyalık rejimi davasının sonuçlarını beklediklerini anlatım eden Musa Sarrafiye, “Buradaki yargılamanın iadesi davası de elan evvel ifade veren doktorlar ile ilişkin şikayetlerimiz nedeni ile Akdeniz Üniversitesi rektörlüğünün soruşturulmasını beklemektedir. Biz beklenilmesi yönünde daima mahkemelerde müracaata ve savcılığa ihbarlarda bulunuyoruz. Şu anda onun sonucunu bekliyoruz. SGK ve kurul kayıtlarına bakıldığında bile bu kişinin ayrımsız bölüm üstelik yatarı namevcut, bir defa de aynı hastaneye gidip nezaret altında tutulduğu namevcut. Bire Bir kişiye doğuştan akıl hastası diyebilmek üzere benzeri yerde otama olmuş olması gerekir, kurumlarda bire bir reçete kaydı evet veya denetleme altında tamam. Bunların hiçbirisi kayıtlarda namevcut” açıklamasında bulundu. – ANTALYA



Share: