Doğruluk Bakanı Bekir Bozdağ, aktif yayında soruları yanıtladı Açıklaması

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu için verilen mahkumiyet kararına ilişik, “Sayın İmamoğlu ve etrafında ona bindi veren kimi siyasiler, mağduru oynamayı ve mağdura yatmayı yeğleme ettiler. Tıpkı şeyi unutuyorlar. Türk halkı mağduru sever. mağdura yakarış kıymetiharbiye, bindi tamam. Ama mağdura yatanı sevmez.” dedi.

Bozdağ, Geçek 7 faal yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Icra Vekili Bozdağ, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’na YSK üyelerine taşlama ettiği gerekçesiyle 2 yıl 7 ay 15 ahit delik cezası ve siyasi yasak kararı verilmesi hakkında “Türe Bakanlığının müdahalesi, tercihi, telkini, yönlendirmesinin” olup olmadığı sorusunu, şu şekilde yanıtladı:

“Bu kararı Hak Bakanlığıyla ya dahi siyasetle, Sayın Reisicumhur’mızla irtibatlandıranlar balaban tıpkı iftiranın içindedirler çünkü hüküm bağımsız milletvekili ve tarafsızdır. Kararlarını dahi Temel, yasa ve hukuka bağlı aynı vicdanla, dosya ve tanıt durumuna bakarak ölçüm ederler ve karar bildiğiniz gibi kişi süresince birlikte tüzel denetime tabidir.”

İstinafın karar vermesi yerinde temyiz denetimine tabi olduğunu tamlayan Bozdağ, ülfet süresince sunulan kararların kanunların öngördüğü usul ve şekilde kesinleştiğini vurguladı.

Bozdağ, İmamoğlu’na yönelik kararın türel standartlara makul olup olmadığı konusunda Adalet Bakanı yerine düşün bildirme etmesinin akla yatkın olmadığını ama bu kararın önce evre mahkemesi kararı olduğunu, istinafın hukukilik denetimini yapacağını belirterek, şöyle konuştu:

“Karar, ayın 14’ünde daha çok. Zaman ayın 25’i. Sayın İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı kendisine görevinin başında mı? Devam ediyor. Bu, ne ahit siyasal yasakla sonuçlanır? Yargıtay onadıktan sonra. Demincek neymiş Yargıtay süreci yokmuş evet bile bitmiş, istinaf süreci yokmuş ya dahi tamam, fenomen kesinleşmiş, Sayın İmamoğlu, şehremaneti başkanlığından münfail, hapse konulmuş üzere yahut da erte konacakmış üzere tıpkısı balaban takanak operasyonuyla alın karşıyayız. Sayın İmamoğlu ve etrafında ona destek veren bazen siyasiler, mağduru oynamayı ve mağdura yatmayı yeğleme ettiler. Aynı şeyi unutuyorlar. Türk halkı mağduru sever, mağdura yakarış değer, destek evet ama mağdura yatanı sevmez.

Bunlar yöntemince bu değişmeyen dolayısıyla mağduru oynayarak, mağdura yatarak Türk halkını aldatabileceğini düşündüler. ‘Çak’ derken, ‘Yeni başladık’ derken, kucaklaşırken baktığınız devir bütün bunların kâffesi, bu mağdurluk istismarındaki samimiyetsizlikleri üstelik paçalarından adi akilane adeta akıyor. Mağduriyeti sömürme etmeyi bile beceremediler. İstismara kalktılar, çokça net umum gördü.”

Icra Vekili Bozdağ, İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’a öykündüğü değerlendirmesinde bulunarak, “Etrafındakiler bile Tayyip Bey’in hikayesine eş aynı hikayeyi ‘Sayın İmamoğlu üzerinden acaba biz Türkiye’ye sunabilir miyiz?’ diye niteleyerek balaban bire bir ceht içerisindeler amma bu ikisini oranlamak, muvazene etmek çokça hatalı.” dedi.

Reisicumhur Erdoğan’a İstanbul Büyükşehir Şehremini iken sunulan politik zecir kararı kesinleştikten sonradan, cezaevine gideceği ahit vatandaşların toplandığını ve halkın gözünün buğulanmış olduğunu anımsatan Bozdağ, şunları kaydetti:

“Burada benzeri küçümseme var, düğün var. Davulu, zurnası sakat, kurbanı natamam. Kıygın olan, üzülen birisi meze yapar mı? Sizin hayatınızı karartacak tıpkısı karar çıksa siz az daha halay çeker misiniz? Takdimcilik yapar mısınız? Kendi aleyhine siyasal hayatı veya bilcümle geleceğiyle ilgilendiren birçok olumsuzlukları barındıran tıpkı karar ortaya hamiş. Siz böyle benzeri karara muhatap olup de kürsüde konuşmacıları sunma eden tıpkısı belediye başkanını dünyanın neresinde gördünüz? Sayın İmamoğlu’yla, Sayın Cumhurbaşkanı’mızı mukayese edenlerin şunu bir defa görmesi geçişsiz. İmamoğlu’nun ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde hükümet beni engelliyor.’ iddiasından bambaşka söylediği tıpkı madde namevcut. Aynı sükse hikayesi yok.”

“Takvim konusunda ayrımsız şey demem tür değil”

İmamoğlu’na verilen kararın seçimden evvel istinafa gelmesinin beklenip beklenmediği sorusu üstüne Bozdağ, istinafın sonuncu düzlük olmadığını, bu asıl suçlarda temyiz yolunun yalınlık olduğunu söyledi.

Bozdağ, “İstinaf ve Yargıtay süreci ne kadar sürer? Buna dayalı benzeri takvim vermem olanaklı değil. Yani o galiba gayrimümkün. Bire Bir yıl dahi sürebilir, henüz de beş altı sürebilir, daha aşkın sürebilir zira Yargıtayda, istinafta stabil çok dosya var. Takvim üzerine tıpkı öz demem olanaklı değil. Oylumlu olan süreçlerin dimdik ve usulüne uygun işlemesi, işletilmesidir. Şu anda bu süreçler açıkça, ne kadar sürecek? Bilemiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

“400 ve cisim oyla kabulü halinde halkoyuna sunulması bahis konusu değil”

Başörtüsüne yönelik Esas değişikliği teklifi üstüne 400 görüş ve üstünde olması durumunda konuyu referanduma fırlatmak isteyip istemediklerine ilgili istifham konusunda Bekir Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, YANLIŞSIZ Öğür Meclis Grubu’nun ve Umumi Merkez’in bu konudaki duruşunun net olduğunu kaydetti.

400 ve eğin oyla kabulü halinde Resmi Gazete’da yayımlanarak yürürlüğe gireceğini vurgulayan Bozdağ, “Bu durumda halkoyuna sunulması bahis konusu değildir zira tığ bu meselenin çıktı siyasetin da konusu olmasını, Türkiye’nin birlikte bire bir meselesi olmasını istemiyoruz ve bunun üzerinden değme tür sömürme kapısının kapatılmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Bozdağ, SELIM Parti’nin başörtüsüne yönelik Temel değişikliği teklifi için CHP’nin olumsuz ayrımsız duruş algısının olduğunu ancak öneri metnini gördükten sonra kapıyı belirgin bıraktıklarına meni etti.

CHP Umumi Başkanı Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını strateji ettiklerinde orada tıpkısı alın vakfe görmediklerini belirten Bozdağ, “Altılı masa, başörtüsü teklifi hakkında olumlu kuma bir değişmeyen alırsa Türkiye, böylesi ayrımsız sorun üstüne çokça şişman bir uzlaşmayla tarihi tıpkı kadem atmış tamam.” diyerek konuştu.

“Cumhurbaşkanı’mız, bundan üç ay önceki istek verdi”

Vekil Bozdağ, 28 Şubat davası kapsamında vakfedilmiş mevcut zor Tümgeneral Vural Avar’ın cezaevinde 85 yaşında hayatını kaybetmesinin ardından Adalet Bakanlığına yöneltilen eleştirilerle ilgilendiren soru üzerine, şu bilgileri verdi:

“Sayın Cumhur Reisi’mız, Vural Avar ile ilgilendiren hususi af yetkisini kazanmak istediğini bana söyledi ve süreci başlatmamızı üstelik istedi. Biz rahmetli Avar’a bu dileği ilettik. Sürecin başlaması için başvurma etmesi gerekiyordu fakat ilkin başvurma etmedi. Rahmetlik oluşundan çokça beş altı bir süre evvel müracaat oldu. Anında işlemleri başlattık, işlemler sürdürürken rahmete kavuştu. Sayın Reisicumhur’mız, bundan üç ay önceki emir verdi. Vazifeli arkadaşlarımız kendilerine ilettiler bunu…”

“Masanın altında savaş ediyorlar”

Altılı masanın ortak benzeri cumhurbaşkanı çıkarıp çıkarmayacağı yönündeki soruyu Bozdağ, şu şekilde cevapladı:

“Son yaşananlarla bu arada değerlendirdiğimiz ahit altılı aynı vesile birliği namevcut. Benzeri erek birliği var. Cumhur Reisi’mıza karşı felaket, garaz, nefret duygularında kavil var fakat onun dışında konvansiyon ettikleri tek şey namevcut. Ki aday olacak? Konuşmaya korkuyorlar. Niteliklerini konuşuyorlar. Neredeyse 2018’den beri aday niteliği konuşuyorlar. Tükenik birlikte benzeri birlikte isimleri konuşun. Hangi isim bu niteliklere uyuyor? Onun konuşmasına bile geçmediklerini sayın genel başkanlar kendileri açık açık ifade ediyorlar. Hastalık geçmiyorlar? İşte birinin ‘Evet’ dediğine ötekisi ‘Hayır’ diyebilir. Zımnında masada tıpkısı açıklık doğabilir. Bu ihtilafı sürekli öteliyorlar.”

“‘Aday değilim’ diyen dahil sistem adisyon zarfında”

Cumhurbaşkanlığı seçimini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden kazanacağını ifade eden Bozdağ, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Altılı masa, ‘Vatandaşın oyu cebimizde, biz bazı koyarsak ahali ona rey verecek’ düşüncesinde. ‘İmamoğlu da olsa, Kılıçdaroğlu de olsa kazanırız. Filan bile olsa falanca dahi olsa kazanırız’ diye gördükleri için orada cenk nazik. Biri o devir ‘Ben namzet olayım.’, diğeri ‘Ego olayım.’ diyor. Belki tek adaylık düşünmeyen da bildirme haddinden fazla namzetlik düşünendir o masanın içerisinde. Ben masanın etrafında oturup ‘Aday değilim’ diyen karışma, herkesin hesap içinde olduğunu bile düşünüyorum. O yüzden bile masadan tek namzet kazanç mı, çıkmaz mı? Yüzdelik 100 aynı tahmin söyleyemem ama akıbet altı maaş yürüyüşüne baktığımda Sayın Kılıçdaroğlu’nun aday olacağını, masa razı olursa masanın adayı, masa razı olmazsa çoklu namzet sistemiyle seçime doğru ayrımsız yol alınacağını hesap ediyorum çünkü Sayın Kılıçdaroğlu, benim gördüğüm kadarıyla ortaya koyduğu bu politikalarla ferasetsiz etap atmayacağını de gösterdi.”

Share: