Edirneli Besici: “Et Fiyatları Düştü ve Murat Namevcut. Her Çağ Cebimizden Besliyoruz Hayvanları”

Edirne Bosnaköy’birlikte kocabaş besiciliği eden 36 yaşındaki Sami İmmet, 25 devam kurbanlıktan 10 tanesini satamadığını, istihsal yapmakta zorlandığını söyledi. Kurban Bayramı’ndan sonraları karkas cilt fiyatların düştüğünü belirten İmmet, “Et fiyatları düştü ve temenni bulunmayan. Tığ dahi her dönüş cebimizden, hazırdan besliyoruz hayvanlarımızı. Ramazan Bayramından bilahare bedel 115 liraydı, şu anda karkas 95 liraya kadar düştü. 115-120 liralık olursa mal kazanma değil üstelik engel etmeyiz” dedi.

Besici Sami İmmet’i görüşme ederek besicilerin sorunlarını dinleyen CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, “Senin etin 95-100 liradan alınmıyor, dışarıdan biz dış alım yapıyoruz. Üretimi planlamak lazım, tüketimi üstelik planlamak lazım. Türkiye’dahi kırmızı et açığı söz konusu. Üretimde da bir kemiksiz var. Bu örtüsüz ithalatla giderilmeye çalışılıyor” diye niteleyerek konuştu.

“ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ PLANLAMAK LAZIM”

CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Bosnaköy’dahi gailesiz maraba Sami İmmet’in işletmesini ülfet etti. Besicilerin sorunlarını dinleyen Gaytancıoğlu şunları söyledi:

“Ten Benzin Kurumu fiyatta indirime gitti ancak yeniden bile mir bulunmayan. Zira insanlarda basit dünyalık bulunmayan. Istihlak çokça düştü. Ete olan murat sonuç mertebe azaldı. Mekân götürdüğün antlaşma servet etmiyor. Ama şu birlikte tıpkısı üs ki Türkiye maatteessüf Bosna Hersek üzerinden, Sırbistan’dan 400 bin ton satın lop vücut satın alıyor. Hem de fiyatı 130 lira. Senin etin 95-100 liradan alınmıyor, haricen biz dış alım yapıyoruz. Üretimi planlamak geçişsiz, tüketimi dahi planlamak geçişsiz. Türkiye’birlikte kırmızı et açığı bahis konusu. Üretimde üstelik benzeri belirgin var. Bu çıplak ithalatla giderilmeye çalışılıyor. Tüketicinin kurum gücü yükseltilemediği üzere maatteessüf hem satın alamıyor hem de fiyatlar şiddetli etap yükseliyor. Üretimi ve tüketimi planladığınız ant, üreticiye destek verdiğiniz ant bildirme azından üreticinin elinde mütezayit zooloji kesinlikle oran aracılığıyla satın alınarak ihtiyaç sahibi insanlara sosyal yardımlaşma kapsamında dağıtılması gerekir ve böylece evine et girmeyen, benzen ve benzen ürünlerini tüketemeyen insanlar birlikte gıdaya ulaşabilmeliler.”

“MALI YETİŞTİR BILAHARE ELİNDE PATLASIN”

Besici Sami İmmet, Kurban Bayramı’nda 10 parça kocabaş hayvanının satamadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“25 modül kurbanlığım vardı. 15 tanesini sattık, 10 tanesi elimizde kaldı, elimizde. Havalar ısıdam gittiği üzere üzerlerine kilogram koyamıyorlar. Karkas fiyatlarında daha de düşüş yaşandı. Günde ortalama 600-700 lira masrafları var. Karkas fiyatlarında Kurban Bayramından sonraları elan da düşüş yaşandı. Şu anda 115- 120 liralık olması gereken hayvanlar 95 liraya düştü karkasları. Bu şekilde satsak beis, beslesek zarar. Bunları satıp yenisi alsak önümüz muhtemelen değil. Önümüzü göremiyoruz. Hangi olacağı anlaşılan değil. Bıraksak mı yapsak mı öyle benzeri boşlukta kaldık. İçimizde da ayrımsız karşıt duygu var zaten. Hakeza giderse hayvancılık herhangi bir geçen periyot geriye akla yatkın gidiyor. Belki dahi bunları satıp bambaşka tıpkısı işe kaplamak elan karlı olacağını düşünüyorum. Bizim kabil besiciler da bunu düşünüyor. Küçükbaş ve kocabaş hayvancılıkta şişman ağırlık var. İnsanlarda çekicilik gücü yok, soruyorlar alamıyorlar. Herhangi Bir şeyin fiyatı iki tekmil, 3 mezuniyet, bazen ürünlerde 4-5 kat yükselince insanlarda gurur gücü bulunmayan. Kesmemeye yöneldiler. Henüz adi almaya çalıştılar. Ara Sıra insanlar kesemedi bu yıl. Demincek üstelik vücut fiyatları düştü ve irade bulunmayan. Biz bile seçkin dönem cebimizden, hazırdan besliyoruz hayvanlarımızı. Ramazan Bayramından bilahare eşit 115 liraydı, şu anda karkas 95 liraya kadar düştü. 115-120 lira olursa mülk iktisap değil da beis etmeyiz. Yonca, silaj kendimizden, Macar fiğ, yemleme bezelyesi hepsini kendimiz ekiyoruz. Bu çıkardıklarımızı satsak hayvan bakmaktan henüz karlıyız. Bu nereye büyüklüğünde masraf bilemiyoruz, tıpkı yerde sonlanacak, yürümeyecek bu şekilde. Sabahleyin oğlum paçama yapışıyor, ‘Bir sabah laf bile kahvaltı yapalım’ diye amma tığ sabahleyin 5 buçuk-6 üzere hayvan ağılındayız. Hafta sonumuz, düğün, saraka seçme şeyden mahrum kalıyoruz. İster istemez, işimiz gereği. Hayvanımız açgözlü, susuz kalmasın diye niteleyerek. Başında dur, bu büyüklüğünde çileyi çek, malı yetiştir sonra elinde patlasın.”



Share: