Erciyes’te ağustos ayında “kışı yaşıyorlar”

Türkiye’nin mefret şita turizm merkezlerinden Erciyes Dağı eteklerindeki yaylalara yaz aylarında çadır kuran vatandaşlar zaman serinliyor, gece üşümemek üzere soba yakıyor.

Erciyes Dağı eteklerindeki 2200 rakımlı Tekir Yaylası’nın ayrımlı yerlerine otağ kuran vatandaşlar, gündüzleri serin havanın tadını çıkarırken akşam ezanı sıcaklığın düşmesiyle soba yakıp ısınmaya çalışıyor.

Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen vatandaşlar Tekir Yaylası’nda mahalle yaşantısı sürdürerek yeni ihvan ediniyor, ısıdam sohbetleri eşliğinde sobada demledikleri çayı içiyor.

Çadırları akıllıca olanlar şehirdeki yakınlarını dahi bazı bazı mihman yazar, odun ateşinde pişirdikleri yemekleri ağırlama ediyor.

Nevşehir’den gelen Ahmet Çelebi, AA muhabirine, yaklaşık 3 aydır ailesiyle yaylada konakladığını, doğanın tadını çıkarmaya çalıştıklarını söyledi.

“Şehirde duramıyoruz”

Yıllar önce geldiği Erciyes Tekir Göleti çevresindeki yaylayı çokça beğendiğini, temas fırsatta bunu tekrarladığını belirten Çelebi, şunları kaydetti:

“Bu dağın ayrımsız cazibesi var. Geldik, çadırımızı kurduk. Bu çadırı kafama makul ayrımsız şekilde de yaptım. Tıpkısı eş kadar zarfında tuvaleti, banyosu, suyu, panelden aldığımız elektriği bulunan. Burada emekliliğin tadını çıkarmaya çalışıyoruz. Eşimin astım rahatsızlığı var, bura ona de dolgunca geliyor. Sabahleyin namazına kalktığımda soba yaktım. Akşamları duramayız, kategorik üzerimize kışlık benzeri şeyler almamız gerekiyor.”

Hezel Yalınkılıç da 15 yıldır Erciyes’e geldiğini ve serin havanın keyfini sürdüğünü anlatarak, “Buraya gelip akşamları soba yakıyoruz. Şehirle buranın ortada 10-15 paye fark oluyor. Yani akşamdan sobayı yakıyoruz. Yemeğimizi yapıyor, öz suyumuzu ısıtıyoruz. Üstünde güğümler oluyor, şofben gibi faydalanıyoruz. Havalar ısınınca şehirde duramıyoruz.” dedi.

Mersin’den mevrut Mustafa Develioğlu ise uzun yıllardır bölgede çerge kurduklarını anlatarak, ailecek Erciyes Dağı’nı tercih ettiklerini söyledi.

“Ağustos ayında kışı yaşıyoruz”

Abdullah Keklik bile şehirde sıcaktan bunaldıklarını vurgulayarak, serin ve bozulmamış havada daha zinde yaşadıklarını dile getirdi

Çadırlarında mihman ağırlayıp onlara ateşte kemirmek pişirdiklerini aktaran Keklik “Ağustos ayında burada kışı yaşıyoruz. Temas akşam kesin soba yakıyoruz zira üşüyoruz. Bu, Erciyes’in aynı nimeti, ayrımsız güzelliği. 20 kilometre aşağıya gittiğimiz devir evde yatamıyoruz. Biraz bölüm geçmiş şehre gittiğimde elimde yastık, yatacak meydan aradım. Burada soba yakıyoruz.” diyerek konuştu.



Share: