KKTC Başbakanı Üstel, İstanbul’da KKTC’nin 39. yapılış yıl dönümü resepsiyonunda konuştu

Şimal Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, Cumhur Reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın BM’da Kıbrıs amacıyla dünyaya seslendiğini belirterek, “Avrupa’nın şopar çocukları ve AKARSU’den karşıt cevaplar gelmeye başladı. Bu toplulukların bugüne büyüklüğünde bize uyguladığı ambargolardan sonra en son konuşacak olanlar kendileridir.” dedi.

Üstel, KKTC İstanbul Başkonsolosluğunca, KKTC’nin 39. bünye yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen resepsiyona katıldı.

Kıbrıs’ta Türk varlığının geçmişine değinen Üstel, “1571’birlikte başlayan avantür 1900’lerde bitmeme etti, 1950’lerde hareketlendi, 1960’ları yaşadık, sonraları nankörlüklerini gördük. 1963’ten beri başlayan sergüzeşt, esas vatanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin sebebiyle 1974 Barış Harekatımızla özgürlüğümüze kavuştuk.” dedi.

Özgürlüğe kavuştuktan sonra adım adım ululuk olmanın olgularını oluşturmaya başladıklarını, evvel özerk yönetimi kurup federal yapıyı oluşturduklarını anlatan Üstel, şöyle devam etti:

“Binnetice yapılan mücadelelerden bilahare bize bu mücadelede önderlik fail Dr. Fazıl Âdeta ve ondan sonradan bayrağı alıp bitmeme fail Rauf Denk ve onun arkadaşlarıyla beraber 1974 Hazar Harekatı’yla yaşanan süreçleri geride bıraktık. Imdi dünyadaki insanlar kabilinden özgürcesine çağ almaya başladık. Bu çağ alışımızda yanımıza bir biricik anne vatanımız Türkiye vardı. Bu bağları isteseler da koparamazlar. Tarihten mevrut dinç bağlarımız, biri yavru yurt, ötekisi temel vatanımız. Tığ, bu bağlarla birbirimize bağlandık, zaman 39. kuruluş sene dönümümüzü kutluyoruz.”

Başvekil Üstel, 39 yıl elan bekleyecek sabırları kalmadığını dile getirerek, Rum Kesimi’yle mufassal yıllardır bitmeme fail görüşmeler boyunca KKTC’nin ambargolara maruz kaldığını hatırlattı.

İzolasyonlarla Kıbrıs Türk halkının ezilmeye çalışıldığına aksan eden Ünal Üstel, şöyle konuştu:

“Unuttukları aynı molekül var. Bizim ana vatanımız var. Silahlı kuvvetlerimiz vardı. Bizleri hiçbir antlaşma serbest bırakmadılar. KKTC’nin bütün toprakları Mehmetçiklerin ve mücahitlerin kanıyla sulandı. Bugünlere kadar verdiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Hayatta olan gazilerimize ince ömürler diliyorum. Bundan sonraki süreçte hedefimiz ana vatanımızla bilcümle elan ileriye müracaat etmek olacak. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Konfedere Milletler’birlikte tarihi ayrımsız meşveret yaptı, dünyaya seslendi. Avrupa’nın şımarık çocukları ve AB’den hırçın cevaplar gelmeye başladı. Bu toplulukların bugüne büyüklüğünde bize uyguladığı ambargolardan sonraları en son konuşacak olanlar kendileridir. Amma konuşuyorlar. Tığ tekrar birlikte anne vatanımız Türkiye ile yolumuza devam ediyoruz. Dünyanın KKTC’yi tanıması amacıyla Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üyelik kabul edildi. Bayrağımız oralara çekildi. Gene AB ve ÇAKER söylenmedik kortej bırakmadı. Bu sözleri söylerken KKTC’da güçlü insanların bu büyüklüğünde devir ambargo altında olduğunu akıllarından geçirmediler. Bundan sonraki süreçte inanıyorum kim 2023’te daha çok devletimiz dünyada türe ettiği yeri alacaktır.”

İstanbul Valisi Mehabetli Yerlikaya ise Kıbrıs’ın barışın, özgürlüğün ve mücadelenin adı olduğunu tabir ederek, “Mehmetçiklerimizin ve mücahitlerimizin son nefeslerindeki duanın adıdır Kıbrıs. Bu yüzden heyecanımız, 39 sene önceki kurulduğu önce günkü kabil artarak devam ediyor. Zira Kıbrıs 1571’den bu yana vatanımız, adımız ve adamızdır. Anadolu’muz üzere Rumeli’miz gibi değme karışı şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış yurt toprağıdır. Türk Cumhuriyetidir. Kıbrıs bizim gönlümüzde Toroslar kadar oylumlu, Akdeniz kadar engin, ay yıldızımız kabil kutsaldır.” diye niteleyerek konuştu.

Resepsiyona, 1. Kargaşa ve İstanbul Garnizon Komutanı Orgeneral Ali Şiddetli, KKTC İstanbul Başkonsolosu Seniha Birand Çınar, Beyoğlu Şehremini Haydar Yüce Baht, İstanbul Güven Müdürü Utku Lüle Taşı, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve davetliler katıldı.

Share: