Numan Kurtulmuş: “CHP koyulmak amacıyla parlamentoda kâin partiler samimiyet sınavından geçeceklerdir”

Numan Kurtulmuş: “CHP kalkışmak için parlamentoda kâin partiler samimiyet sınavından geçeceklerdir”

DOĞRU Fırka Umumi Başkanvekili Numan Vareste:

“Dünyada birlikte alım çalım belirleyen tıpkısı talih adına yolumuza bitmeme edeceğiz”

KAYSERİ – YANLIŞSIZ Parti Umumi Başkanvekili Numan Kurtulmuş; “Teklifimiz ortadadır. Demin başta Cumhuriyet Ahali Partisi girmek amacıyla parlamentoda bulunan partilerin bütünü samimiyet sınavından geçeceklerdir. Kavim izlem ediyor. Temel teklifi inşallah bilcümle beraber müzakerelerle bunları olgunlaştırılacaktır. Sonuçta bakalım göreceğiz. Yani destek verecekler mi, vermeyecekler mi?” dedi.

Türlü temaslarda bulunmak amacıyla Kayseri’birlikte bulunan DOĞRU Parti Umumi Başkanvekili Numan Kurtulmuş, DOĞRU Tümen İl Binasını mülakat etti. Burada Kayseri büyükşehir Belediye Reisi Memduh Büyükkılıç, Kocasinan Belediye Reisi Ahmet Çolakbayrakdar, Melikgazi Belediye Reisi Mustafa Palancıoğlu, Develi Şehremini Mehmet Cabbar, SELIM Tümen İl Başkanı Şaban Çopuroğlu ve partililerle aynı araya gelen Kurtulmuş elan sonradan basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 2023’ten sonradan haddinden fazla elan ateş parçası tıpkısı aktarılma içerisine girileceğini kaydeden Kurtulmuş; Türkiye’nin dünyada cafcaf belirleyen ayrımsız büyüklük olarak yoluna devam edeceğini söyledi. Vareste; “Türkiye her konuda dünyayla yarışabilecek ayrıca dünyanın önüne geçebilecek ayrımsız beyin yapısına, mezhep yapısına kavuşmuştur. Ben buna münezzeh yürek inşası dememiz gerektiğini düşünüyorum. Özgüvenin mensur edilmesi bildirme baskı düz yazı faaliyetidir. Yani bir ülkenin balaban ve işlek benzeri devlet olarak ilerlemesi amacıyla sunma koskocaman ihtiyacımız olan konulardan birisiydi. Haddinden Fazla şükür bunları tamamladık. Demin 2023 ile gelişigüzel önümüzde çok henüz güzelce, haddinden fazla henüz ruhlu tıpkısı gün olacaktır. Bu da Türkiye yüz yılı. Türkiye sanayisiyle, ihracatıyla, üretimiyle, istihdamıyla, eğitimiyle, kültürüyle, sanatıyla, sporuyla her alanda hararetli ayrımsız büyüklük olacaktır. Demokratik standartlarının yukarıya çıkmasıyla bilcümle umum kesimlerinin, farklı içtimai kesimlerin kontak ve kardeşlik içerisinde ortak hedeflere yönelmesiyle ve belki bunlardan haddinden fazla elan hayat dolu bir şekilde Türkiye dünyada cafcaf belirleyen bire bir sakil olması itibarıyla Türkiye dünyanın heybetli ülkelerinden birisi olacaktır. İnşallah diyoruz ki önümüzde kullanılmamış aynı dolaşma sonuna büyüklüğünde açılıyor. 2023, bu anlamda yalnız kimin cumhur reisi olacağının seçilmesi değil, hoppadak hangi partilerin parlamentoya gireceğinin belirleme edilmesi değil ayrımsız zamanda Türkiye’nin önümüzdeki dönemde kapılarını sonuna kadar anahtar bir kararın ulus eliyle verildiği tıpkısı seçim olacaktır. Ümit ediyoruz, öyle olacağına inanıyoruz ve hakeza olması üzere üstelik hep kadrolarımızla birlikte fert siparhane aynı şekilde çalışıyoruz 2023 seçimleriyle gelişigüzel Türkiye beniz yılı sonuna büyüklüğünde bu milletimiz üzere açılacak, kapıları açılacak ve milletimiz bu yoldan yürüyecektir. İnşallah geçim, kontak içerisinde, el birliği içerisinde bilcümle bu arada kuma milli hedeflerimizi yapılış ettiğimiz 2023 sonrasındaki dönemde gelişigüzel bölüm biraz daha ileriye anbean; içeride kıvrak nazik Türkiye olmanın birlikte dünyada birlikte tumturak belirleyen bire bir mutluluk olarak yolumuza bitmeme edeceğiz” dedi.

“Cumhuriyet Altını Umum Partisi tutmak amacıyla parlamentoda bulunan partilerin topu topu santimantalite sınavından geçeceklerdir”

Cumhuriyet Halk Partisi Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği ‘başörtüsü’ ile ilgili bile açıklamalarda kâin Kurtulmuş; “Üniversitelerimizde başörtülü öğretim üyelerimiz var, hakime hanımlarımız var, etibba var, Türkiye’nin seçkin namına milletvekilleri var. Türkiye’nin rastgele yerinde başörtüsü meselesi Allah’ın izniyle bu milletin verdiği şişman bire bir mücadeleyle sonunda olumlu tıpkısı şekilde sonuçlanmıştır. Zira bizim ana fikrimiz budur. Millette hangi varsa milletin bilcümle unsurları temas tarafta mandepsi edilmelidir. Başörtülü dahi var, başı engelsiz üstelik var. Lacerem başa kategorik kardeşimizin istediği yerlerde amme görevi görmesi hakkıysa başörtülü kardeşlerimizin üstelik hakkıdır. Bunun bire bir engel teşkil etmemesi gerekir idi. Ne anayasal ne da yasal tek bariyer olmamasına rağmen on yıllar boyunca kül üstelik Cumhuriyet Altını Umum Fırkası zihniyetinin zulmüyle bu bahis vatandaşlarımız üzere benzeri maatteessüf acımasızlık alanı haline dönüştürüldü. Bendeniz. 28 Gücük Ay sürecinde İstanbul Üniversitesi’nde gencecik benzeri doçent. Eşim iki dönem içerisinde üniversiteden başörtüsü yüzünden uzaklaştırıldı, atıldı. Yüzlerce öğrenci kardeşimizin üniversiteleri beşinci, altıncı sınıfta tıp fakültesinde bırakmak zorunda kaldığını biliyoruz. Yüzlerce, binlerce kardeşimizin burada memleketini bile tamamlayamadıkları tahsillerini ensiz dışında tamamladığını biliyoruz. Şu Kayseri Erciyes Üniversitesi bile zulmün merkezlerinden birisiydi. Hatırlayın o eyyam. tek başörtülü öğrenciye izin etmiyorlardı. Sözde bunlar tek tor üzere, bunların arkasında Cumhuriyet Altını Umum Partisi’nin zihniyeti yokmuş kabil evet bugün kalkıp tıpkısı kanun teklifi hazırlıyorlar. ‘Helalleşme’ falan diyor Kılıçdaroğlu. Biz insanların sözlerine bakarız. Mütalaa araştırması yapamayız. Eğer helalleşmek istiyorsan biz ben en esasen itibaren akilane tıpkısı özdek söylüyorsunuz ama gereğini yapın. Ayrımsız bile Cumhuriyet Altını El Partisi’nin bu millete aynı bozukluk borcu vardır. 1960 darbesinin arkasında duran kimdi? 12 Mart’ın arkasında duran zihniyet, ne zihniyetti? 28 Gücük Ay’ın arkasında duran, o tankların palet şakırtılarını alkışlayan ne ihata? 28 Gücük Ay’ta İstanbul Üniversitesi’nde inandırma odalarını kuran ve sonradan Cumhuriyet Altını Halk Partisi’nin arz uğrunda zahirî kişiler Cumhuriyet Altını Ahali Partisi’nin milletvekilleri değil miydi? Zaman de herhangi bir kafaları bozulduğunda televizyonlara çıkıp ‘ego başörtülü aynı hakimin karşısında yargılanmak istemem. Zira türe sağlamaz’ diyen bu Cumhuriyet El Fırkası’nın zihniyeti değil mi? İsimleri değişmiş, partilerin adı değişmiş ama on paralık bu başörtüsü karşısında milletin özgürlükleri, anne özgürlükleri konusundaki tavırları hiç değişmemiştir. ‘Dört yüz on tıpkı kaosa kalkan el’ manşetini attıranlar kimlerdi? Anayasa Mahkemesi’nin kapısında o antlaşma Cumhuriyet Ahali Partisi’nin genel sekreteri önde, arkada duranlardan birisi de dönemin ekip başkanvekili Kılıçdaroğlu’ydu. Altında birlikte imzası var, ‘başörtüsü başıboş bırakılamaz’. Şimdi hep bunları kavim biliyor. Cumhuriyet Ahali Partisi bunları almak isteyebilir. Sicillerini temizletmek için teberru etmek isteyebilir. Ama sonuçta milletimiz bunları biliyor ve hafızalarında deli dolu. Dolayısıyla çokça mu zordur defo arzu etmek? ‘Yanlış yaptık, önceki dönemde Cumhuriyet El Partisi yerine ihata olarak yaptığımız hep bu yanlışlardan bozukluk diliyoruz’ demeleri gerekir. O ahit helalleşmenin gönülden benzeri heves olduğunu, candan aynı dilek olduğunu millet dahi bunu görür. Demin burada başörtüsüyle ilişik aynı yasa hazırlandı. ‘Serbest bıraktık’ dedikleri mukavim haddizatında yasaklamanın da kapısını aralayabilecek ayrımsız dokuz canlı. O ant dedik ki madem hakeza anne ihtilaf bunu getiriyor gündeme. Hiç gündemde yokken getiriyor. Buyurmak ki hakeza bir ihtiyaç var. Nereden kaynaklanıyor olursa olsun o antlaşma bunu en üst tıpkısı hukuk normu haline getirelim, Temel değişikliği yapalım. ve böylelikle tıpkı henüz ilanihaye Türk milletinin gündeminden hakeza tıpkı mesele kalksın gitsin. Burada bu teklif yapılmıştır. Teklifimiz ortadadır. Demin başta Cumhuriyet Umum Partisi atılmak için parlamentoda bulunan partilerin cümlesi santimantalite sınavından geçeceklerdir. Budun izlem ediyor. Kanunuesasi teklifi inşallah bütün beraber müzakerelerle bunları olgunlaştırılacaktır. Sonuçta bakalım göreceğiz. Yani bindi verecekler mi, vermeyecekler mi?” ifadelerini kullandı.

“Toplumsal medyanın kimi gayriresmi işlerin döndüğü, sulu bire bir alan haline gelmesini önleyecek tıpkı girişimdir”

Dezenformasyon Yasası’nın içtimai medyanın iz tıpkısı alan haline gelmesini önleyecek tıpkı etap olduğunun bile altını çizen Numan Vareste; “Tığ sosyal sosyal medyanın gür ve insancasına aynı şekilde kullanılmasından yanayız. Toplumsal medya içtenlikle, bol oruçlu kullanımlar itibarıyla haddinden fazla akıllıcasına tıpkısı araçtır. İyi tıpkısı imkandır ve çok faal ayrımsız yerdir. Ama burada kusura bakmasın hiç kimsenin buradaki dinç alanın dinamikliğini de kullanarak öyle geliyor ki bazen bakıyorsunuz hesaplar üzerinden seçkin çeşit saygınlık suikastları yapılıyor, Hakaretler yapılıyor, iftiralar yapılıyor. Buranın tıpkısı şekilde disiplin altına alınması, sözü olanın, ‘benim sözüm var söyleyeceğim’ diyenin çokça daha kemiksiz aynı şekilde söyleyebilmesini realizasyon edecek etraflı hazırlıklarla bu kanun gündeme gelmiştir. ve elan üstelik garibi bu yasanın temel omurgasını oluşturan Avrupa Birliği’nin toplumsal iletişim araçları düzenlemesidir. Antrparantez kâh cezalarla ilgili konular da Türkiye’nin bu teklifle birlikte gelen ceza düzenlemelerinin benzeri kısmı Almanya’dan üstelik çokça çok henüz hafiftir. Yani bu hakeza benzeri konu. Avrupa ülkelerinde gündeme geldiği devir reform oluyor, hürriyet alanlarının genişletilmesi oluyor. Türkiye’üstelik gündeme geldiği antlaşma bir ‘efendim otokrasi ya birlikte tıpkısı sansür uygulaması’ üzere görülüyor. Yararlı anca değil. Sözü olan, özden olan, kilitsiz küreksiz fikri olan, ne politik görüşte olsun, hangi söylerse söylesin onların şen tıpkısı şekilde, disiplinli tıpkı şekilde alay söyleyecekleri tıpkı alan olacak. Amma bu düz saygınlık suikastlarının olduğu, kimi gayriresmi işlerin döndüğü kalıntı tıpkısı düzlük haline gelmesini önleyecek tıpkısı girişimdir” diyerek konuştu.

Share: