Ölmeden zat ve eşinin mezarını yaptırdı, seçme çevrim süresince yatıyor

Ölmeden öz ve eşinin mezarını yaptırdı, her dönem ortamında yatıyor

35 yıldır evli koşa, müşterek olabilmek amacıyla ölmeden mezarlarını yaptırdı

KASTAMONU – Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde hayat dolu Firdevs ve Erol Ünal çifti, öldükten bilahare beraberinde olabilmek amacıyla ölmeden mezarlarını yaptırdı. Erol Ünal değme dönme mülakat ettiği mezara yatarak dinleniyor.

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde Erik köyü Şaban Mahallesi’nde Firdevs ve Erol Ünal çifti, detaylı yıllar İstanbul’üstelik çalışıp tekaüt olduktan sonraları 7 kamer ilk köylerine döndü. Geçirdikleri sayrılık neticesinde ölümü düşünmeye başlayan koşa, çocukları bile olmadığı için ölmeden mezarlarını yaptırmaya değişmeyen verdi. Bunun üzerine Erol Ünal, 35 yıldır tıpkısı yastığa mebde koyduğu ve çok sevdiği eşi Firdevs Ünal ile baş başa olabilmek için köyde mevcut bahçesine mezarlarını yaptırdı. Yaptırdığı oyuntu taşına de ‘İyi günde, üzücü günde, beraber olduk’ sözlerini yazdıran Erol Ünal, seçkin dolaşma müzakere ettiği mezara girerek yatıyor. Köyde yaşayan vatandaşlar, Erol Ünal’ın ölmeden yaptırdığı mezara girerek yatmasını geçmiş öğrendiklerinde iri şaşkınlık yaşadıklarını söyledi. Çiftin mezarların üzerine yerleştirdiği güncek ise ilgi çekti.

“6-7 kamer geçmiş köyüme döndüm”

Ölmeden evvel hem zat hem birlikte eşinin mezarını yaptırmak istediğini tamlayan Erol Ünal, “İstanbul’dahi kapıcılık yaptım, servis çektim, çöp topladım. Sağa sola her an millete bakım ettim. Düşünüp taşındık, artık yorulduk dedik köyüme geldim. 6-7 ay oldu köyüme geleli, aklıma ahiret yolculuğu geldi. Kul ölmeden mezarlıklarımı yaptırayım, amade olsun dedim. Kimseye denge olmayayım, özlük işimi kendim göreyim dedim” dedi.

“Eşimi kandırma ettim, haddinden fazla sevdiğim bahçeme mezarları yaptırdım”

Eşini ikna etmekte güçlük çektiğini belirten Erol Ünal, “Eşimi inandırma ettim. Eşim biraz isteksiz oldu ama sonraları kandırma oldu. Eşim kandırma olunca köle mezarları yaptırmaya değişmeyen verdim ve yaptırdım. Mezarları bahçemin içerisine yaptırdım. Ego bahçemi çokça seviyorum. Kavaklığımı seviyorum, tarlamı seviyorum, bahçemi sevdiğim üzere ego de mezarları bahçeme yaptırdım” diyerek konuştu.

“İçerisine yatıyorum, yorulunca dinleniyorum”

Çocuklarının olmadığını ve bu yüzden ölmeden evvel mezarlarının amade olmasını istediğini ifade eden Ünal, “Çukur hazır olsun istedim. Tahtalar çürüyebilir, o yüzden mermerden yaptırdım taşları, henüz akva olsun diyerek. Mezarların başına arada bir gelip gidiyorum. Mezara bakıyorum, içerisine yatıyorum, yorulunca dinleniyorum. Kendime bakarak burada çatlak geçiriyorum” şeklinde konuştu.

“Birbirimizi haddinden fazla seviyoruz, çok razıyız”

Çocuklarının olmadığını ve bu yüzden öldükten sonra mezarlarının amade olması için yaptırdıklarını tamlayan Firdevs Ünal ise, “Çalıştık, zor olduktan sonra köyümüze geldik. Değişmeyen verdik, mezarlarımızı yaptıralım diye. Çocuğumuz bulunmayan. Ihtimal mezarımızı yaptıramazlar, bizde hazır olsun istedik. Birbirimizi haddinden fazla seviyoruz, haddinden fazla razıyız. Sevmeseydim, bu yıla büyüklüğünde durmazdım” ifadelerini kullandı.

“Mezarları önce gördüğüm şoke oldum, sonra üstelik alıştım”

Mezarları önce gördüğünde şoke olduğunu belirten Firdevs Ünal, “Ben, aynı rahatsızlığımdan çevre ameliyata girecektim. Ameliyata girerken bana söyledi, kul alışılmamış oldum. Dedim niye yaptırıyorsun, bütün de ameliyata girerken söylüyorsun. Sonra üstelik değişmeyen verdik, yaptıralım dedik. Buraya arası aralık geliyorum, evvel gördüğümde şoke oldum amma gittikçe alıştım. Beraber geliyoruz, burada oturuyoruz. Mezarların temizliğini yapıyoruz. Aynı gün beni aradı bahçeye akla yatkın gidiyorum dedi. Mevrut mezarın süresince sakim saatten aşkın uyumuş. Benim haberim yoktu” dedi.

“Ben halam kadar 100 yaşıma büyüklüğünde yaşayacağım galiba”

Halasının 100 yaşına büyüklüğünde yaşadığını kaydeden Firdevs Ünal, “Ben 15 yaşında elkızı oldum buraya, onunla beraber büyüdük. Herkesi bekliyorum buraya. Ego halam kabil 100 yaşıma kadar yaşayacağım belli. Halam halen yaşıyor” diyerek konuştu.

“İlkin çokça antika karşıladık amma bilahare alıştık”

Taşköprü’nün Erik Köyü Muhtarı Şaban Yamalı dahi, “Bu arkadaşlarımız İstanbul’dan geldiler. Bire Bir devir beni aradı ve mezarını yaptıracağını söyledi. Bizlerde şaşırdık böyle bire bir madde cins mi? Ondan sonraları yaptırdı, kimi vakit buraya geliyor, arada sırada beni arıyor mezarlığa yatmaya gidiyorum diyor. Beraber ara sıra geliyoruz, ben başında oturuyorum, ego gittikten sonradan ayrımsız süre uyuyor, sonraları evine dönüyor. İlkin bu bize biraz çokça yabansı geldi. Sonrasında insan amma alışıyor. Şu anda doğul tıpkısı şekilde bu olayı karşılıyoruz. İlk zamanlarda biraz garipsedik amma alıştık. Eşi ile beraber birlikte mezarlarını yaptırdılar, şu anda hepimiz doğal karşılıyoruz. İyi komşular, hepimizde bu aileyi haddinden fazla seviyoruz” ifadelerini kullandı.

Share: