Pisa Kulesi’nden daha akıntılı olan 870 almanak tarihi Kutur Minare, 3 balaban depremde da ayakta kaldı

Pisa Kulesi’nden elan cereyanlı olan 870 yıllık tarihi Büyüklük Minare, 3 balaban depremde dahi ayakta kaldı

Prof. Dr. İsmail Aytaç:

“Horasan harcı, esneme katsayısı ve mesnet yapısı yıkılmaları engelliyor”

“3,5 ile 7 arası aynı dağ değişime karşın halen ayakta oluşu az buçuk şaşırtıcıdır”

“Horasan harcı zamanla elan bile sertleşiyor, sodyum klorür miktarını emiyor, salınımı önlüyor”

ELAZIĞ – Pisa Kulesi’nden henüz meyilli olduğu tescillenen 870 yıllık tarihi Ölçü Minare, 3 nazik depremde dahi ayakta kalmayı başardı. Minarede makbul Horasan harcının ve esneme katsayısının yıkılmaları engellediğini belirten Prof. Dr. İsmail Aytaç, ayrımsız zamanda Harput’un saf kütle üzerinde olmasından etraf yapının tek başına değil bir hep kendisine hareket ettiğini söyledi.

Elazığ’ın 5 yıllık tarihi Harput Mahallesi’nde kâin Celil Cami ve minaresi, yaklaşık 1156 yıllarında Harput Hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından yaptırıldı. Gittikçe eğilen minare Harput’un simgesi haline geldi. 3,5 ile 7 dereceye yakında bir zaviye ayrımlı ile Pisa Kulesi’nden henüz bozuk olduğu tescillenen 870 almanak Aykırı Minare, bilinmeyenlerin yanında 2020’de Elazığ merkezli 6,8 ve Kahramanmaraş merkezli 7,7 ile 7,6 büyüklüklerindeki depremlerde ayakta kalmayı başardı. Tek taşın üstelik düşmediği minare adeta görenleri şaşırtıyor. Minarenin bu kadar mukavim olmasını 3 unsura bağlayan Fırat Üniversitesi Eğitim Bilimi Fakültesi Akademisyen Fena Hâlde Sanatlar Kürsü Başkanı Prof. Dr. İsmail Aytaç, minarede beğenilen Horasan harcının ve esneme katsayısının yıkılmaları engellediğini, ayrımsız zamanda Harput’un tabii yığın üstünde olmasından muhit yapının tek başına değil bir hep olarak akıntı ettiğini söyledi. Akva dayanaklık etmek, materyal, sunu boy orantısı ve esneme olduğunda yapıların yıkılmadığını vurgulayan Aytaç, “Bunlar vaktiyle nitelikli yapılmasaydı tarihi eserlerde günümüze gelmezdi” dedi.

“3 iri depremi atlattı”

Harput Ulu Cami’nin miladi namına bin 156 yıllarında Fahreddin Karaaslan yoluyla yaptırıldığı dile getiren Prof. Dr. İsmail Aytaç, “Tahminî 870 yıllı aynı bina. Şimdiye kadar kıtipiyoz onarımla geçirdi. Minaresinde 3,5 ile 7 paye bir köşe farklı oluşmuş. Ülkemiz tıpkısı hareket bölgesi ve Elazığ kırık hatlarına haddinden fazla mail. Sonuç yüzyılda birlikte 6 üzerinde 10’dan çok depreme maruz kaldık. 2020 yılında 6,8 büyüklüğündeki depremde bu minare yıkılmadı. Son benzeri ay içerisindeki iki nazik deprem ve artçılarıyla dahi esasen çökme söz konusu olmadı. Beş Altı sene evvel Vakıflar Mıntıka Müdürlüğü minarede beğenilen restorasyonlar yaptı. Statiğiyle ilişik tıpkı onarım yapılmamıştı. Ama biliyoruz ki bire bir çekicilik, 5-6 yıl önceki burada rüzgar ve tandans, ahit içerisindeki açılmaları intizar etmek üzere 2 sene boyunca tetkik yapmıştı. Orada de seçkin açılmanın olmadığı gözlemlenmişti” şeklinde konuştu.

“Hafif rüzgarda dahi aynı esnemesini hissedebiliyoruz”

Akıbet depremlerle gelişigüzel bakıldığında bu büyüklüğünde mukavemetli olmasını birkaç unsura bağladıklarını dile getiren Aytaç, “Harput’un saf kütle üzerinde olmasından dolayı çatı yegâne başına değil dahi mahmul kayalar ve zeminle cereyan ediyor. Horasan harcının derkenar olması ve üçüncüsü yapıda esneme katsayısının varlığıdır. İçerisine merdivenlerle çıktığımızda hafif rüzgarda dahi bir esnemesini hissedebiliyoruz. Bu esnemelerle beraber kırılmayı önlemeyi düşünüyoruz. Akıbet namına akva destek, malzeme, en gestalt orantısı ve esneme olduğunda yapıların yıkılmadığı gerçeği ile karşılaşıyoruz. Bunlar zamanında nitelikli yapılmasaydı tarihi eserlerde günümüze gelmezdi” diye niteleyerek konuştu.

“3,5 ile 7 arası benzeri ızdırap değişime rağmen halen ayakta oluşu az buçuk şaşırtıcıdır”

Aytaç, ” Türkiye’dahi birçok minare, kapladığı kayran yükseltisi itibarıyla haddinden fazla fazla üzerinde duruluyor. Bunlardan yer önemlilerinden birisi, Acun Kültü Mirası Listesi’nde olan Edirne Selimiye Camii ve minareleridir. Harput Celil Cami kabil Selçuki Dönemi’nde işlenmiş eğri ve açısı değişmiş beş altı minaremiz daha vardır. Bu açının giderek bir nice sebeple oluştuğunu anlayış ediyoruz. Pisa Kulesi’nin sayı farkı 3,5 mertebe eğriliği dikkate alındığında orada ayrımsız mesnet çökmesi söz konusu ergin. Minarenin en bir iki 3,5 ile 7 arası bire bir keskin değişime rağmen halen ayakta oluşu biraz şaşırtıcıdır. Bunu gereç sağlamlığına ve zeminin yapıyla gelişigüzel debi etmesine bağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Horasan harcı, anbean daha dahi sertleşiyor, sodyum klorür miktarını emiyor, salınımı önlüyor”

Horasan harcı karşı da vukuf dahi veren Aytaç, “Elemli kirecin içerisine kum ve çakılın dışında kiremit tozu yada tuğla tozunun katılmasıyla elde ediliyor. Kum ve çakılın içerisinde sodyum klorür miktarını emdiği amacıyla salınımı önlüyor, gelişigüzel hareket etmesini sağlıyor. Gayrı bire bir özelliği ise giderek elan sertleşmesidir. Zaman içerisinde tuzu emmesinde kontekst henüz de kuvvetli arkaç geliyor. Günümüze mevrut tarihi eserlerin büyük ayrımsız kısmının incelmemiş maddesi tuğla yahut taş mümkün. Harcının Horasan harcından yapılmış olmasıdır. Mimar Sinan’ın yapmış olduğu gâh yapılardaki harçlar çözümleme edildiğinde Horasan harcına ilişik yerine soğan kabuğu ve süt katıldığı ortaya daha çok. Bu bile o harcın özelliğini elan güçlendiriyor” ifadelerine yer verdi.

Share: