Son zaman selen: Bilmeyerek maktul Büyükşen çifti cinayetinin sanıkları bilge karşısında (4)

ERTUĞRUL ÇELİK:  AİLE İÇİNDE OLAN OLAYI BANA YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR

Konya’dahi Büyükşen çiftini öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Ertuğrul Polat ise savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Fenomen haset Abdullah Başdemir ve Esra Taş’ın arkadaşlarıyla birlikte korluk yaptığı barajdaki tesiste bekçi olmadığını tamlayan Çelik, savunmasında şunları söyledi:

“Üzerime atılmış suçlamaları akseptans etmiyorum. Görüngü günü nöbette değildim. Meram Tababet Fakültesi’ne gittim. Annem için doktorla görüştüm. Görüngü saat 22.30’de ergin. Benim köyümle, olayın işlendiği İsmil Mahallesi arası de 120-130 kilometre. Ben saat 22.51’birlikte barajda telefonla görüştüm, bu bittabi kabil. Ölenleri ve öldürenleri tanımıyorum. Abdullah’ın o dolaşma beni aramasının sebebi kap-uğrun istemek üzere arıyor. O saatler arasında zahir İsmil’e gidip geleyim? Baraja gitme sebebim ise onları oradan çakozlamak içindi. Büşra beni ayn torbalarımdan tanıdı. Ego cinayet işlemedim. İşleyemem. Daim birilerini suçladılar. Ego 5 yılda tek mi yaşlanmadım? Elbette tanıdı beni? Bildiğin bana ‘helva hazır, yağ hazır, Ertuğrul gel şeker hastalığı ol’ dediler. 18 dakikada nasıl kıya işleyeyim? Eş içre olan olayı bana yıkmaya çalışıyorlar.”OKŞEN: AÇIK ADRES VERMEDİM Olayın işlenmesinde koruyucu olduğu iddiasıyla bir süre vakfedilmiş kaldıktan sonraları tutuksuz yargılanan Zekeriya Okşen ise ifadesinde, “Esra, 31 Ağustos’ta beni aradı. Esra’yı da 2 yol kafeye gittiğimde gördüm. Gine dahi tanımam Esra’yı. 2 defa telefonla aradı. Birinde Hüseyin’i sordu. İkincisinde ise bana ‘Hamileyim, Hüseyin’in evini tanım et’ dedi. Ben üstelik ona ‘Camiden dön sorsan söylerler’ dedim. Ego yalınlık adres vermedim” diye konuştu.BÜŞRA BÜYÜKŞEN: ERTUĞRUL ÇELİK’İN GÖZLERİ, O ZAMAN GÖRDÜĞÜM GÖZLEROlay günü, saldırganın dipçik darbesiyle baygıntı geçirip, ölmüş kabil davranan ve henüz sonradan akak odasının penceresinden atlayan çiftin kızları Büşra Büyükşen dahi mahkemede şahit ve sızlanan adına dinlendi. Fenomen günü yaşananları anlatan Büşra Büyükşen, şunları kaydetti: “Bu insanların varlığından haberim dahi yok. Mukavemetli ve Necla, annem ve babam peki. Esra, Abdullah ve Ertuğrul’dan şikayetçiyim. Saat 21.30 sıralarında babam camiden geldi. Henüz sonra arabayı garaja park emretmek amacıyla hariç daha çok. Elan bilahare monitör izledi. 10 an sonradan Ertuğrul karın girdi. Babama kötü etti ve bize döndü. Sonradan çaydanlık örtmek istedim. Dışarıdaki alana çıkarak tüfeğiyle uğraşmaya başladı. Uğur ağabeyimin tüfeğini almak istedim. Ama bulamadım. Sonradan tüfekle bana vurdu. Gaşiy numarası yaptım. Bire Bir müddet sonraları hariç çıktım. Hariç çıktıktan bilahare yola çıkıp koşmaya başladım. Osman Topbaş geldi. Arabasına bindim, jandarmaya gittik. Ardından Amaç ağabeyimin yanına gittik. Daha sonraları fenomen namına geldik. Ego yemeden içmeden babamın vurulduğunu gördüm. Bana annemin öldüğünü hastanede söylediler.”Saldırganı gözlerinden tanıdığını belirten Büşra Büyükşen, “Yüzünde kar maskesi vardı. Siyah pantolon, güdük kollu yağız tişört, ellerinde eldivenleri vardı. Ertuğrul Polat’in gözleri, o zaman gördüğüm gözlerdir. Ev içerisinde yaşanan bire bir olayı, zahir bire bir tanımadığım kişinin üzerine atarım” dedi. OSMAN BÜYÜKŞEN: BİZ TÖZ KATİLİN PEŞİNDEYİZ Maktul Büyükşen çiftinin çocuklarından doktor Osman Büyükşen dahi sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Olayı tün saat 23.00’de duydum. Çabuk gelmemi söylediler. İstanbul’dan yola çıktım. Olayla ilgili yasalı ve politik yollardan araştırılmasını istedim. Abdullah Başdemir, biraz önceki ifadesinde bana ‘Kurban mı arıyorsun? Yoksa katilimi arıyorsun?’ demişti. Biz hakikat katilin peşindeyiz, şikayetçiyim” diye niteleyerek konuştu.Olayın ardından başlatılan soruşturmada ilk etapta Büyükşen çiftinin oğlu Hedef ve gelini Betül Büyükşen arasında henüz önceki yaşanan ‘mihr tartışması’ nedeniyle maktul olabileceği üstünde duruldu. Bu nedenle o zaman gözaltına alınıp başıboş bırakılan Uğur Büyükşen da müşteki yerine dinlendi. Tasavvur Büyükşen, “Bu davada çile calip benim, şikayetçiyim” dedi.

Murafaa heyeti, ifadelerin arkası sıra duruşmayı 24 Ilk Teşrin tarihine erteledi.

Share: