KAĞITHANE’da birlikte yaşadığı uzatmalı çavuş Zeynel Yıldırım’ı beylik silahıyla vurarak öldürdüğü iddiasıyla müebbet mahbes istemiyle yargılanan Sır Erdoğan, 13 sene 4 ay delik cezasına çarptırıldı.
İstanbul 17. Vahim Ukubet Mahkemesi’ndeki duruşmaya, vakfedilmiş maznun Sır Erdoğan getirilirken ölen Zeynel Yıldırım’ın annesi Asiye ve kardeşi Nalan Yıldırım ise memleketleri Gaziantep’ten Curcunalı ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldılar. Mahkeme Savcısı, geçmiş oturum Gizem Erdoğan üzerine “Nahak tahrik altında kasten katil” suçundan 12 yıldan 18 yıla büyüklüğünde dam cezasıyla cezalandırılması talebinde bulunduğu mütalaasını tekrarladı.
“SUNMA AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILSIN”
Ölen Zeynel Saika’ın annesi Asiye Yıldırım, “Gaziantep’te yaşıyorum. Delillerin saklanmaması için sizden murat etmiştim oğlumun kanının yerde kalmaması üzere. Gözyaşlarım durmuyor. Tıpkı senedir burnum bütün kanıyor. Oğlumu iletişim araçları falsolu tanıtıyor. Asla adaklı değildi. Oğluma, ‘Gidelim isteyelim’ dedim. Bana, ‘Hayır istenecek biri değil’ dedi. Oğlumun sözlerine inanıyorum. O kızın gözyaşlarına inanmayın. Oğlum suçsuz yere öldürülmüştür. Arz korkulu şekilde cezalandırılsın” dedi.Kardeşi Inleyen Yıldırım ise “Ağabeyimle aram haddinden fazla iyiydi seçkin zaman. Benimle rastgele şeyini paylaşırdı. Dünyaevi düşündüğünü bana söylerdi. Bu kendisine bela olduğu üzere bırakmadığı için abim kendisine yakışmadığı için kapıya koymamış. Eş da gitmemiş. Planlayarak ağabeyimi öldürdü. Karı bana, ‘Silah tutmayı Zeynel öğretti’ demiş. Bize üstelik cebe öğrettiği halde ben elime zırh alamam. Şarjörü boşaltmış. Ağabeyim sap ayrımsız insandı. Cezası ağırlaştırılmış müebbet olmalı. Size güveniyorum” diye niteleyerek konuştu. Şikayetçilerin avukatı Emine Yılmayan birlikte mütalaaya katılmadıklarını belirterek “Sanık herşeyi detaylı anlatmıştır, soğukkanlılıkla anlatmıştır. Fakat mahkemede olayı meşru savunmaya ve nahak yere tahrike sokmaya çalışmaktadır. Kendisi tercih edilmediği için kıskançlıkla bile bile istekle öldürmüştür” şeklinde konuştu.
“İSTEYEREK BİLEREK YAPMADIM”Son savunması sorulan maznun Gizem Erdoğan “Defo dileyerek cebin tarafın kullanmış olduğu ifadeler benim üslubuma aykırıdır. Telefon mesajlarından bellidir. Ben sonsuz gitmeye çalışıyordum, daima Samsun’a gitmeye çalışıyordum. Benim temas insana engel verme kastım yok. O anki psikolojimi anlatamam. Benim bile ailem var. Benim fotoğraflarım vardı onda. Pişmanım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum” dedi. Erdoğan sonuç sözünde ise “Cebin tarafın söyledikleri zoruma gitti. Seslenme ettiklerini akseptans etmiyorum. Herhangi Bir seferinde başvurmak istedim ama gidemedim sonrasında bile gözdağı etti. İsteyerek bile bile yapmadım burada olmayı haketmiyorum” diyerek ağladı.Sanık avukatları da “Müvekkilimiz fenomen öncesinde intihar mektubu yazmıştır. Müvekkilim kendisini öldürmek istemiştir. Taammüden cani kastı yoktur. Zeynel kapıya vurmuş ‘Seni öldüreceğim’ demiştir. Fenomen öncesinde seksüel saldırıya uğramıştır. Ambulansı kişi aramıştır. Henüz önce darbettiğine ait fotoğrafları üstelik vardır. Tıpkısı yıl süresince fiziki, seksüel saldırılara uğramıştır. Haksız tahrik hükümleri uygulansın” dediler.
MAHKEME KARARIMahkeme heyeti, sanık Sır Erdoğan’ı “Haksız kımıldatma altında bile bile öldürme” suçundan 13 sene 4 kamer mahpushane cezasına çarptırdı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Kağıthane’üstelik, 5 Orak Ayı 2021 tarihinde, Deniz Boyu Güvenlik Komutanlığında memur Futbolcu Uzatmalı Çavuş Zeynel Saika (26), aynı süredir benzeri evde yaşadığı sevgilisi Sır Erdoğan (30) aracılığıyla klişe tabancasıyla vurularak öldürülmüştü. Olayın ardından gözaltına alınan Gizem Erdoğan çıkarıldığı mahkemece “Düşünülerek kanlı” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
