Yozgat’ta çıkmaz hayvanlarını eğlenceli olarak besleyip bakımlarını özne 2 hayvansever eş, abla ve tedavi amacıyla destek bekliyor. Ilişik Büyükiksir, “Biz barınaklara gitmesini katiyen istemiyoruz bu hayvanların zira tığ besliyoruz” dedi. Umu Zorlamasız ise, “Mamada takı çekiyoruz, ette etki çekiyoruz. 2 günde aynı bana 500 ekmek verilse şurada 200 çıngı hayvanı doyuracağım. Hayvanlarda sokağa inmeyecek. 20 bin teklik kliniğe namus borcu var, aldığımız şu çaça 2,5-3 bin” diye niteleyerek konuştu.

Yozgat’ta Görelik Büyükiksir ve Umu Huluskâr, şehrin farklı bölgelerine bırakılan sokak hayvanlarının günlük bakımlarını yapıyor, aktarılma taşkın yiyecekler bırakıp, kısırlaştırmalarını sağlıyor, uyuza cebin ilaçlama hizmeti veriyor. Hayvanların barınaklara götürülmesine karşı sâdır kadınlar, “Bu hayvanlara tığ bakıyoruz zaten” diyor.

“HAYVANLARIN BARINAKLARA GİTMESİNİ İSTEMİYORUZ”

Bağıntı Büyükiksir, kendisinin aslen Yozgatlı olmadığını amma Yozgat’ta güçlü çıkmaz hayvanlarına baktığını belirterek, “Hayvanların barınaklara gitmesini istemiyoruz. Bizim ricamız bize vadi vermeleri. Biz gönüllüyüz iki karı sakır sakır bakıyoruz. Bize adi ayrımsız meydan versinler. Barınakların durumu bire bir, biz seçkin ant gidip, kontrol ediyoruz. Barınakları istemiyoruz, hayvanları hiçbir yerde istemiyorlar. Tığ beslek yapıyoruz seçme gün, tıpkısı dönme durup, ayrımsız dönme iki eş geliyoruz” dedi.

“UYUZ DEĞİL HEPSİNİN UYUZ AŞISI YAPILDI”

Kendisinin çalışmadığını ev hanımı olduğunun belirten Büyükiksir, arkadaşıyla gelişigüzel toplumsal iletişim araçları sayfalarının bulunduğunu, bu laf aracılığı ile kendilerine ulaşanlar vasıtasıyla sunulan desteklerle emek yaptıklarını bildirdi. Büyükiksir, “Sayfamızdan destek gelirse geliyor, gelmezse çoğu antlaşma cebimizden alıyoruz. Bırakamıyoruz hayvanları. Uyuzlu değil hepsinin uyuzlu aşısı yapıldı. Vasektomi yapıyoruz ama haddinden fazla kıymetli yapabiliyoruz, uray yapmıyor. Buraya seçme aktarılma ayrımlı benzeri hayvan geliyor. Biz barınaklara gitmesini asla istemiyoruz bu hayvanların zira biz besliyoruz” diye konuştu.

250’den çok hayvanın bakımını yaptıklarını aktaran Büyükiksir, “Hem Sorgun’da var hem de burada var, kedilerimiz var. Vasektomi yapıyoruz amma özel bire bir klinikte yarmak zorundayız. Bu hayvan bilimi hiç kimseye zarar vermiyor. Şikayet ediyorlar, burada de şikayet ediyorlar. Burada gençler namevcut, buradaki hayvanları ne şikayet ediyorlar onları anlamıyoruz. Barınakların kapasitesi doğrusu bulunmayan. Tığ hayvanlara dokunmaları istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

“ELEZER BACANAK BUNLAR”

Umu Zorlamasız dahi şunları söyledi:

“Benim TOKİ’bile tıpkısı köpeğim var 3 yaşında, adı kişmiri. İnanın 3 ahit yemek vermedim 3 ahit şu arabanın yanı sıra bekledi, seni kesinlikle arabanın yanına yaklaştırmaz. Orada oturur, hiç seslenmez, zararı bile yok. Sadık bacanak bunlar. Hayvanseverlerden istiyoruz, aksiyon adamlarımızdan istiyoruz. Gelişigüzel şeyimiz delilli. Akçe aynı milyar gönderdiğinizde hangi işin kullanıldığını biliyorsunuz. Fişini, dekontunu gönderiyoruz. Klinik numarasını veriyoruz, kısırlaştırmanın videosunu çekiyoruz, sayfamızda paylaşıyoruz. Rastgele öz delilli ispatlı.”

“20 MİLYAR KLİNİĞE NAMUS BORCU VAR”

Hayvanların ihtiyaçlarını durdurmak için hayırseverlerden destek aldıklarını bildiren Derinden, 25 bin liralık borçlarının bulunduğunu bunu kuşkusuz kapatacaklarını düşündüklerini aktardı. Dâhilen, “Mamada baskı çekiyoruz, ette yük çekiyoruz. 2 günde tıpkısı bana 500 paketlemek verilse şurada 200 şerha hayvanı doyuracağım. Hayvanlarda sokağa inmeyecek. 20 bin teklik kliniğe namus borcu var, aldığımız şu mama 2,5-3 bin” şeklinde konuştu.