Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, başörtüsü teklifine ilişkin, “Haddinden Fazla net söylüyoruz; başkalık 400 ve cisim bire bir oyla kabul edildiği ant halk oylamasına gitmeyeceğiz.” dedi.
Bakan Bozdağ, Şehit İbrahim Yılmaz Dini İhtisas Merkezi’nin açılışında, Kanunuesasi’ya karşın nahak yere ve hukuksuz bir biçimde yıllar yılı bu ülkede kadınların tıpkı kısmının çalışmalarının, dini inancı cihetiyle tercih ettiği kıyafeti yüzünden elinden alındığını söyledi. Bu haksızlığı de ortadan kaldırdıklarını tamlayan Bozdağ, şu anda bu ülkede müteharrik kadınlar içerisinde başı açık, başı hafi ayrımı olmadığını vurguladı.
Bu milletin evlatlarının, üst üzerine ortada tek ülkü olmadığını dile getiren Bozdağ, şunları kaydetti:
“Ülkü bu ülkeyi yönetenlerin zihniyetinde, kafasında. İktidar olanların o dönemdeki barbar anlayışlarıdır. Sorunun olmadığını 2013’ten bu yana yaşanan özgürlük içinde hep beraber gördük. İnşallah bundan sonra Türkiye böylesi ortamlara baştan dönmesin istiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu da ‘Endişe var.’ diyor. Yeniden dönülür mü, dönülmez mi diyerek tıpkısı yasa teklifi Meclise sundu. Sayın Cumhurbaşkanı’mız da dedi ki ‘Madem öyle biz bunu elan ense benzeri güvenceye kavuşturalım. Anayasal güvence getirelim. çıktı bu bahis kalımlı olarak Türkiye’nin gündeminden çıksın.’ dedi ve Anayasa teklifiyle ilgilendiren hazırlıklarımızı yaptık, tamamlandı. Teklif, Türkiye Balaban Kavim Meclisi Başkanlığına sunuldu. İnşallah Türkiye Nazik Kavim Meclisi bu konuda şişman tıpkı uzlaşmayla bu teklifi kanunlaştırır. ‘Kanun yeter, Temel’ya lüzumlu yok’ diyenler, rahmetlik Özal’ın Yüksek Öğretim Kanunu’na koyduğu mülhak 17’nci husus var. Yürürlükte hala, ne diyor? ‘Kanunlara uymaz olmamak kaydıyla faziletli talim kurumlarında kisve serbesttir’ diyor. Doksanlı yıllarda, bu serbesttir diyen hükme rağmen Yükseköğretim Kurumlarında ikna odaları kurulmadı mı? Kanun, bezgi kabil kaldı. Uygulama kanunu tanımadı. Bırak uygulamayı, idareyi, Danıştay tanımadı kanunu. Bırakın Danıştay’ı, kanunu korumakla vazifeli Esas Mahkemesi tanımadı kanunu.”
Kanunun bu meseleyi çözmede kafi olmadığını vurgulayan Bozdağ, bari kanundan henüz yaşayan bire bir yasal metne yani anayasal güvenceye ihtiyaç olduğunu söyledi.
O yüzden bu meselenin Türkiye’nin gündeminden temelli yerine çıkmasını istemeleri halinde yolun muhtemelen olduğunu belirten Bozdağ, şöyle devam etti:
“Esas değişikliğini yaparak bu meseleyi artık Türkiye’nin gündeminden temelli yerine çıkarabilirsin. Derman ve dilerim kim Türkiye Şişman Millet Meclisinin saygın üyeleri bu başkalık teklifini 400’ün üstünde ayrımsız oyla kabul ederek yasalaşır. Buradan şurası birlikte söylemek isterim, Sayın Cumhurbaşkanı’mız dahi ifade etti, ego da yinelemek isterim. Bazıları ‘400’ün üzerinde tıpkısı kabul ile Meclis’ten geçerse birlikte bu fark ahali oylamasına götürülecek, biz bu nedenle karşıyız.’ diye niteleyerek konuşabilir, konuşanlar birlikte var. Çok kesin söylüyoruz; mübayenet 400 ve gövde ayrımsız oyla kabul edildiği ant halk oylamasına gitmeyeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız birlikte ahali oylamasına götürmeyeceğini tabir etti. Fakat 400’ün altında 360’ın üstünde kalırsa bunu düşünürüz dedi. Sebep? O devir bile Türk halkı şunu diyebilir, ‘Meclis 400’le kabul etmedi, bana gelseydin ego akseptans ederdim’ diyebilir. Bu açıdan dahi 400 ve cisim ayrımsız akseptans olduğu takdirde Cumhurbaşkanı’mızın ahali oylamasına götürmeyeceğini açıkladığını buradan ayrımsız sefer daha tekrar etmek isterim. Bunun arkasına kimesne sığınmasın. 400 ve üst kabul olduğunda Resmi Gazete’dahi yayımlanır, yasalaşır ve bu konuda Türkiye’nin gündeminden kalıcı benzeri şekilde huruç tamam. Umarız ki bu konudaki mutabakat Parlamentoda sağlanır ve Türk Parlamentosu 27’inci dönemi, Türkiye üzere kat sayı benzeri uzlaşmayı hayata geçirir.”(1)
