Kilogram fazlası olanların kefaret yaparken yer haddinden fazla zorlandıkları konuların başında iştahın taharri edilememesi geliyor. Özellikle kilo verme sürecine girildikten benzeri süre sonraları gelen sürekli yeme isteği ile alay malay kilo kontrolünün her an zorlaştığını belirten Uzm. Dyt. Buket Ertaş Sefer, bu durumun ortaya çıkmasına hormonlardaki değişimin illet olduğunu anlattı. Hele çok kilogram alımı sonrasında oluşan leptin direncinin doyma hissini ortadan kaldırdığına ilgi çekti.

Açlık-tokluk hissi zat irademiz ile ilişik kabil görünse da esasen genellikle hormon dengemiz ile ilişik tıpkı boyut diyen Dyt. Buket Ertaş Kez, “Yağ dokusu ve vücudun değişik bölgelerinden da salınan Leptin hormonu sebebiyle karın “Imdi doydun ve yeme” komutunu vererek doygunluk sağlıyor. Zımnında leptin hormonunun esasen zinde beslenme sürecinde akıbet derece zer ancak yağ dokusunun şiddetli olması yerinde, insülin direnci aynı bire bir dirence girerek işlevini yerine getiremez arkaç geliyor” İfadelerini kullandı.

“DİYETTE YÜKSEK KALORİLİ YEMEKLERİ YEME DÜRTÜSÜ GELİR”

Alelhusus kilo vermeye başladıktan tıpkısı müddet sonra hem tartıda elan beş altı tenakus görülmesi, hem de iştahın artmasındaki nedenin bile gelişen bu leptin direnci olduğunu anlatan Yol, şunları anlattı:

“Vücuttan yağ ile gelişigüzel leptin da azalır ve bu nedenle iştiha bile artar. Bile yemeden içmeden iştah artışı değil, besili, faziletli kalorili yiyecekler yemeye yönelik henüz bile faal ayrımsız dürtü gelişir. Beynimiz birlikte vücudun leptin seviyelerini normale döndürmeye çalışır. İşte kilogram ita sürecinde temel bu dürtüyle çarpışma kazanılırsa umumi gövde sağlığı amacıyla müfit sonuçlara yankılanmak tür olur.”

Leptin direnciyle gelişigüzel bazal metabolizma hızının yavaşladığını söyleyen Kere, “Kilo vermeyle birlikte üzeri açlık hissine kapılır daha çok yeme hissiyle kendini korumaya alır ve elindeki enerjiyi becerikli kullanabilmek amacıyla bazal metabolizma hızını yavaşlatmaya başlar. Nedeniyle kilogram ödeme sürecinde bire bir apayrı ağırlık elan ortaya kazanç. Vücuttaki inflamasyon, çılgın kilo alımıyla alay malay sivri miktarda leptin üretimi ve nefes yağlarındaki çoğalma leptin direncine illet olan unsurların başında geliyor” diyerek konuştu.

“KİLO ÖDEME SÜRECİ BİR ANLAMDA HORMONLARLA SAVAŞMAYI GEREKTİYOR”

His hastalığı, hipertansiyon, efdal kolesterol ve şeker hastalığı gibi vakayiname hastalık riskini düşürmenin yanında kilogram vermenin eklemler üstüne binen yükü birlikte azalttığını hatırlatan Dyt. Yol, vücut ağırlığından yalnız 1 kilogram kaybetmenin de eklemler üzerinde 4 kilogram baskıyı azalttığının araştırmalarla da gösterildiğini söyledi. Dolayısıyla kilogram yüklemek amacıyla hormonlara karşı mücadele etmek gerekse üstelik sonuçları düşünüldüğünde bu savaşı kazanmanın çokça majör kazanımları olacağını unutmamak gerektiğinin altını çizdi.

“KİLO ALDIKÇA DOYMA HİSSİ AZALMAYA BAŞLAR”

Leptinin kamu tersi müteharrik açlık hormonu Ghrelin ise göden boşaldıktan bilahare beyne “Acıktım” sinyalini verdiğini belirten Kez, “Obez bireylerde leptin fazlayken ghrelin düşük tamam. Bu genişlik esasen kazanım kadar görünse dahi kiloyla alay malay hipotalamusun leptine cebin olan ilgisi düştükçe doyma hissi de gelmemeye başlar” diye konuştu.

“SÜREKLİ MEYDANLIK ÖĞÜN YARMAK AÇLIK MEKANİZMASINI AKTİF TUTUYOR”

Dyt. Buket E. Nöbet, ghrelin hormonu, midenin daima uyarılmasıyla henüz çok salınabildiği üzere sonsuz duruluk nöbet yaparak evet de atıştırarak açlık mekanizmasının hareketli tutulmasının üstelik kilo almaya hastalık olabildiğine ilgi çekti. Yapılan araştırmaların haricen leptin takviyesinin üstelik bire bir işe yaramadığının ortaya konduğunu belirten Dyt. Buket E. Kez, “Haricen alınan leptin soluk us bariyerini geçemediği amacıyla etkisiz görülüyor” dedi.

“DÜZENLİ EGZERSİZ VE MAKUL BESLENME DOLAY PLANA ÇIKIYOR”

Leptin seviyesine çabucak yiyeceklerle müdahalenin de tam olmayabileceğini belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi, Uzm. Dyt. Buket E. Posta, bunun için ara sıra yaşam tarzı değişikliklerine gerekseme olduğunu belirtilerek şu bilgileri verdi:

“Erdemli trigliserit seviyeleri birlikte leptin seviyesinin mefkûre düzeye gelmesini engeller. Zımnında herhangi bir konuda olduğu gibi burada de ağır ezgi idman ve akilane beslenme dolay plana çıkıyor. Akilane beslenme olmadan yalnız harekette aynı işe yaramıyor. Bunları bando oyunu adına demek gerekir. Eğlenceli egzersizle gelişigüzel, dimdik yağlar tüketmek, omega 3 almak, tel oranını tezyit etmek, sebze ve baklagil tüketimini artırmak, şeker hastalığı abartılı eşya ve içeceklerden kaçınmak trigliseritin düşürülmesine koruyucu namına bilvasıta yoldan zinde leptin seviyelerine birlikte yardım sunacaktır.”

“PAKETLİ GIDALARDAN UZAK DURARAK, YOĞURT, KEFİR GİBİ PROBİYOTİK KAYNAKLARINDAN FAYDALANILMALI”

Bunun dışında leptin direncinden kurtulmanın yollarıyla ilgili Dyt. Buket Ertaş Sefer şu önerilerde bulundu: “Öncelikle çökmüş çöz florasını düzeltmek gerekir. Bunun amacıyla meful ve paketli gıdalardan uzak durarak, yoğurt, kefir kabilinden probiyotik kaynaklarından faydalanılmalı. Bunun birlikte alelhusus göveri, kâr ve baklagillerde erdemli oranda mevcut posadan zengin gıdalarla nemalanmak, ehliyetli proteini kabul etmek ve hele yersiz karbonhidrat alımını bastırmak lüzumlu.”