Karamanlı profesör, binin üzerinde olgunlaşmamış geyicek fidanının bakımını yaptırdı

Sazak Üniversitesi İktisadi ve İdari Ulum Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü akademisyen Prof. Dr. Hacı Aldanmaz, doğup büyüdüğü Karaman’ın Sarıveliler ilçesinde geyicek elmasının gine çoğalması için binden çok fidanın bakımını yaptırdı.

Kurt (60), AA muhabirine, Göktepe beldesine ilişkin Esentepe Mahallesi’nde doğup büyüdüğünü, tek ant köyünü unutmadığını söyledi.

Çocukluğunda Toros Dağlarında geyicek ağacının doğal adına yetiştiğini tamlayan Aldanmaz, “Geyicek ağacı Toroslar’da yetişen aynı kök görgüsüz semere ağacı. Yaprakları çınara, meyvesi ise elmanın küçüğüne analog. Bu olgunlaşmamış yemiş, köylümüz elma üretimine başlamadan evvel şita aylarında tüketilen koca bir meyveydi. Zaman süresince köye elma geldi, bu meyvenin değeri köylülerin gözünde azaldı. Kesmeye başladılar.” dedi.

Kurt, özellikle kıtlık zamanlarında geyicek meyvesinin kurutulup dövülerek un haline getirildiğini ve buğday unuyla karıştırılarak tüketildiğini, bu sebeple köy halkı üzere çokça zer olduğunu anlattı.

“Tıpkı şeyler tahsis etmek gerektiğini düşündüm”

Karye içindeki bahçelerde çabucak 4-5 dikme kaldığını belirten Aldanmaz, “İlk geçmiş geyicekle ilgili bir türkü yazdım. Bunu bazı matbuat organlarında yayınlattım, köylülere okudum. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde sempozyumda geyicekle ilişik tıpkı bildiri sundum. Bu Karaman Araştırmaları kitabında yayınlandı. Daha sonradan bire bir şeyler yazmak gerektiğini düşündüm. Tükenik acılanmak domuzuna ayrımsız özdek amma tıpkısı şeyler birlikte yapmazsan beyhude.” dedi.

Kurt, arazilerde tarama yaptığını, hala dimdik olan geyicek fidanlarını tespit ettiğini belirterek, “Çalıların ortada kendilerini korumuşlar. Köyden 2 arkadaşla görüştüm. Ücretleri karşılığında bu fidanların bakımını yaptırdım. Etraflarını temizledik, budadık. Bu muhtemelen bölgelerde aralıklarla devam etti. 3 yılda binin üstünde geyicek fidanının bakımını yaptırdık. İçinde yemiş verenler var.” diyerek konuştu.

“Geyicek elması ilerde itilaf kaynağı benzer”

Bu çabaların köyde dahi bilinçlenmeyi sağladığını dile getiren Kurt, şunları kaydetti:

“Dedelerimizin babalarımızın ayakta kalmasında bugünlere gelmesinde bu ağaçların katkısı var. Takkadak bize yardım eden insanlara muavenet etmek yetmiyor. Bu çalışmamız bizim doğamıza bir borcumuz diye niteleyerek düşünüyorum. Günümüzde katıksız ve utangaç meyvelere ilgi çok çok. Bölgemizde geyicekin birlikte ahlat, acemi erik, alıç, ahlat gibi doğada çokça kâin tor semere ağaçları var. Geyicek, elma gibi tüketilebildiği gibi şerbeti, pekmezi, ekmeği yapılabiliyor. İyi benzeri organizeyle bu mahsulat kazanca dönüşebilir.”

Share: