Akıbet zaman bili | Artvinli Pazarcı: “Yakıta, Enerjiye ve Tabii Gaza Remiks Gelirse Pazardaki Seçme Şeyi Yıkıp Geçiyor”

UĞUR İSTANBULLU

Artvin’üstelik Ahali Pazarı’nda bey yapan pazarcılar küsurat maliyetlerden; pazara aksata ayırmak için gelen vatandaşlar ise fiyatların faziletkâr olmasından yakındı. Pazarcı Ünsal Demirhan, “Yakıta, enerjiye ve saf gaza remiks gelirse pazardaki her şeyi yıkıp geçiyor. Kalan bu maliyetler karşısında fiyatlar gayet akilane” dedi. Mütekait Nihal Soluk ise, “Pazara fazla parayla gelemiyoruz pazarda her şey 20 teklik. Fakat iki yabanlık eş pazara 500 lirayla gelse belki, doğrusu kâr alamıyoruz” diye konuştu.

Artvin’dahi uray uğrunda kurulan Umum Pazarı’nda tezgah açan pazarcı bile ahzüita için mevrut vatandaş da mütezayit fiyatlardan hastalıklı.

“ŞU ANDA BU FİYATLARA GÖRE MALLARIMIZ GAYET MAKUL”

“Yakıta, enerjiye, saf gaza mevrut zam gelişigüzel şeyi yıkıp geçiyor” diyen pazarcı Ünsal Demirhan şunları söyledi:

“Bu yıl işlerimiz rutin diyebiliriz başkaca biraz dahi eski yıllardaki satışlarımız altında. Durumlar aşina kazançlı krizin yansıması devam ediyor. Biliyorsunuz ülkede domino taşı, yakıt, erke, gaz tarzında tıpkı şeye yansıdıysa temas şeyi yıkıp geçiyor. Mütezayit ağızotu fiyatları dönüp dolaşıp bire bir şekilde nakliyesidir ve üretimin gelişigüzel aşamasında derken seçkin husus ve bütünü konusunda birikir çığ gibi yükselir harcama. Şu anda fiyatlar gayet akilane para birimine bakarak, 10 lira 15 teklik.  Burada domates 15 teklik 10 liraya üstelik var bu tarla cinsidir, bunun az buçuk üretimi azdır, tarım çokça çok üretir ve o yüzden da fiyatı düşüktür. Bugünkü mal değerine göre fiyatlarımız normal, 10 liraya satalım ama sürümümüz faziletli olsun isteriz ama bağımlı kim maliyetler o kadar erdemli ki. Bu kadar ahzüita merkezinin çokça olduğu tıpkısı ilde filhakika nüfusu bile çok olmadığı benzeri ilde aşkın aynı madde beklememiz gerekir. Şu zaman hele izlem etmiyorum amma elden Artvin’e arpalık ayrımsız ebat değil sair ilçelerde birlikte kelimesi kelimesine pazarla rekabet ediyorlar. Ama yapacak tıpkısı özdek namevcut, vatandaşlarda bunu görsün efendim, yurttaş da bunu anlaması gerekiyor.”

“BU MAZOT İŞİ KARIŞTIRIYOR”

Pazarcı Amaçlanan Düzenci, “Evet ben pazarcılık yapıyorum amma bu mazot konusu işi karıştırıyor. Tarlayı traktörlere koşturuyoruz çokça pahalıya para oluyor, yüzde 100 arttı. Bin liraya koşturduğum tarlayı deminden iki bin liraya koşturuyorum. Herif iki bin lira istiyor ki bu artışlara göre fiyatlarımız alışılagelen” dedi.

“MAZOTUN 24-25 LİRA OLDUĞU BİR YERDE BU FİYATLAR ÇOKÇA SAKIM”

Pazarcı Volkan Atasoy ise “Artvin pazarcılarından esnaflarından biriyim ben. Bağımlı ki fiyatlar fiyatlı üretimde aynı takı bulunmayan amma motorin almış başını gidiyor. Mazotta fiyatları arttıkça sebzeler düşmez hani elbet söyleyeyim yazın domatesi 15 liradan süfli satamadık. Literatür domates 15 teklik ise kışın 50 liralık buna inanın. Yani kapya biberimiz var 20 teklik kasa işi alınırsa, sandık işi satarsak 17,5 liraya veriyoruz 15’e da tığ alıyoruz. Biber patlıcan 25 lira, domates 15 lira, fasulye 20 liralık, üzümler 15 teklik. Mazotun 24 -25 liralık olduğu aynı yerde buna değer bu fiyatlar kötümser” dedi.

“50 LİRAYA SATTIĞI PİRİNCİ ŞİMDİ 140 LİRAYA VERDİ”

Pazara gelen vatandaşlardan Hacer Taşkan, “Vallahi fiyatlar efdal yani. Çok şükür bizim tıpkı mütekait maaşımız var beş altı de olsa diyeyim. Ama haddinden fazla dolaşık bildiğiniz gibi değil değme dönüş fiyatlar yükseliyor. Yani biber, patlıcan temas öz var ama haddinden fazla fiyatlı. Evcil ürünleri yeğleme ediyor ve durumunda almaya çalışıyorum ama yine de pahalı hangi olacak bu işin sonu bilmiyorum. Tamam çok mail ayrımsız zamanda düğü aldım ve şöyle dedi satıcı ‘bin 600 teklik verdiğim kamyona 5 bin 600 teklik veriyorum’ dedi, zımnında 50 liraya sattığı pirinci bana 140 liraya verdi. Yani geçmek ki motorin ucuzlamadığı sürece fiyatları yükselmeye devam edecek” dedi.

“PAZARIN OLDUĞU PERIYOT ZİNCİR MARKETLERDE FİYATI DÜŞÜRÜYOR”

Pazarcı Figen Altuntaş, “Pazarda pir fiyatlar ama vatandaş fiyatlı görüyor ama yapacak benzeri şeyimiz bulunmayan. Salatalık, patlıcan, biber 20 liralık sıradan. Bu seneki domatesler tek iyi olmadı elbette kim üretim bağan, seralarımız var amma bu sene mahsul düşük, haliyle birlikte fiyatlı oluyor Fiyatları arttıran ayrımsız etkende motorin ve basılmış fiyatlarının yüksek olması. Bu aha 3 eş çalışıyoruz. Artvin Belediye Başkana bile söyledi ki bu durumu pazarın olduğu periyot indirim yaptırıyorlar zincir marketler tabiiki da bizim satışlarımızı engelliyor amma yapacak bir şeyimiz namevcut. Biz üretimde arz haddinden fazla süt kullanıyoruz, mazotla geliyoruz mazotla gidiyoruz ve traktörümüzün, patpatlarımızı hepsini mazotla kullanıyoruz” dedi.

“EMEKLİYİM; ARTIK KİLOYLA ALIŞVERİŞ YAPAMIYORUM”

Emekli yurttaş Nihal Zerrin şunları söyledi:

“Emekliyim bu hayat hakeza yürümez. Cenabıhak sonumuzu hayır etsin, satana de edisyon alana üstelik el. Markete gidiyoruz alamıyoruz, pazara geliyoruz alamıyoruz çokça tahakküm ayrımsız durumdayız. Pazarda baktım fiyatlara elhak market mahvediyor bizleri, pazarda de hangi alırsan 20 lira. Kapalı burayı yeğleme ediyoruz ki evcil üreticileri alıyoruz amma hepsi pahalı. İşte markette aldığım oradaki fiyatta 20 teklik burada bile 20 liralık. Şimdi pazara fazla mülk ile gelemiyoruz tabi kim yani fakat 500 teklik alsak yanımıza fakat 2 kişilik bir sülale üzere alırsın. Namevcut yok kiloyla ahzüita yapamıyoruz, meyveye doğrusu hiç giremiyoruz. Çocukları olanlar, onlara Cenabıhak basit versin bizim çocuğumuz olmadığı halde el geçiniyoruz. İnşallah sonumuz tatlıca olacak inşallah bütün beraber kurtaracağız Türkiye’yi.”

“EMEĞİMİN KARŞILIĞINI ALMAK İÇİN BURADAYIM”

“Üreticiyim ben bunları doğruluk etmiyorum de emeğimin karşılığını alıp gezmek istiyorum bu pazardan” diyerek tepki gösteren kadın girişimci ve pazarcı Rüya Dokur ise şunları söyledi:

“Gelişigüzel antlaşma için kazmadan kürekten topraktan uzakta durduğumuz sürece öz rızkımızı kendimiz kapatırız diyorum. Şayet bire bir şehirde benzeri üretimevi varsa istihsal varsa köy de tıpkısı fabrikadır ve üretimdir. Toprağın ortamında üreterek getirip burada pazarda memurunla üreticiyi buluşturacaksın. Yani benim sadece mesleğim sarıklı evet bile hekim, avukat başlamak yetmiyor. İnsan herhangi bir şeyden evvel yemekten başlıyor hayata, esas karnından doğan çocuğa ne veriliyor? Bicik veriliyor ve elan bile sonra de hayata başlıyor. Yemek olmadığı zaman üretim olmadığı zaman hayat doğrusu imkânsız. Sağlıklı insanlar lacerem yaşıyor, tabii uzvi ürünler yiyerek mıhlı oluyor insanlar ve öğretmen oluyor avukat oluyor ve topluma artağan insanlar oluyorlar. Bu dahi sağlıktan, yemekten geçiyor. Buradan üstelik toplumumuza şunu çığırmak istiyorum: Hepimiz şehirde oturduğumuzda hayatı tığ kendi ellerimizle pahalandırırız. Ne yapacağız, köylerimizde olsun mümasil yerlerde olsun hep üretim yapacak. Köyünde oturan insanın ineği olacak, tavuğu olacak, büyü olacak, bahçesi olacak. Üretime ulama sunacak zat köyünde oturup dahi gelip şehirde tek şekilde testis almayacak ve yiyecek meşrubat alıp gitmeyecek. Köyündeki ürettiği ürünleri getirip burada pazarlayacak, anlayışsız dediğin emanet odur. Atatürk ‘kavrayışsız milletin efendisidir’ dediği söz budur, üreten insandır. Birinin gidip bile amade bir şekilde şehirden alması kim hepimizin benzeri maaşı var ama birisi üretsin ego yiyeyim; öyle benzeri sahn bulunmayan. Ondan sonradan 20 lira biber olu,r 30 lira bambaşka şey tamam. İşte bu hayatta bile konvansiyon olanaksız tabi benzen ve mazotu yükselten kişilere, işte onlara tıpkısı özdek demiyorlar amma gelip hep lafları bize çakıp gidiyorlar. Biz onları türe etmiyoruz eğer ego onları ürettiysem yetiştirici yerine emeğimin karşılığını almak üzere buradayım. Kimsenin lafını azarını kemirmek amacıyla değil. Onun amacıyla de önceki kendimize gelelim, genlerimize düşüncesiz dönelim, çalışkanlığımızı unutmayalım kim kol, biçip üretelim ki toplumca bağımsız milletvekili ve müstakil olalım. Ayrıksı ülkelere bile tabi olmayalım.”

Share: