Babasından öğrendiği biniciliği 20 sene sonra mesleğe dönüştürdü

Trabzon’da, yavru yaşlarda babasından dede binmeyi öğrenen Hacer Aygün, bu sayede iz sahibi oldu.

Trabzonlu 40 yaşındaki Aygün’e, daha 7 yaşındayken babası, “Mecnunca” adını verdiği atı ile biniciliği öğretti.

Uzun yıllar “Mecnunca” ile Karadeniz’in sert yamaçlarında, arızalı yollarında ant geçiren Aygün, evlenince atından ayrı kaldı.

4 bala annesi Aygün, evvel atı “Delicesine”e duyduğu özlemle 20 sene sonraları Erzincan’dan iki at satın aldı. Aygün, “Delice” ve “Rüzgar” adını verdiği atlarının, hizmet ve beslenmelerini birlikte üstlendi.

Eşi ve çocuklarına atlama beygiri binmeyi öğreten Aygün, ayrımsız müddet sonradan bu işi mesleğe dönüştürdü. Yılın balaban çoğunluğunu Akçaabat ilçesinin 1600 rakımlı Hıdırnebi Yaylası’nda nâkil Aygün, yaylaya mevrut yerli ve ecnebi gezginlere tabiat ile iç içe atlı safari imkanı sunuyor.

Kar yağışıyla beyaza bürünen dağlarda atlama beygiri binmeyi dahi ihmal etmeyen Aygün, AA muhabirine, babasından öğrendiği biniciliğe 20 sene vuzuh verdiğini söyledi.

Bu işi meslek namına yapmayı düşündüğünü, eşinin de namına destek verdiğini belirten Aygün, turizm işi yapıyorum. Turistleri atla gezdiriyorum. Memnunlar, bu da beni mutlu ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Atlarım da çok zer, onlar benim değme şeyim”

Aygün, işini severek yaptığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşim haddinden fazla sunturlu. Atlarım bile çokça altın, onlar benim gelişigüzel şeyim. Atlarımı haddinden fazla seviyorum. Adi çokça sınırlı ve duygusal zooloji. Onun amacıyla ego onlara hep ‘bebeğim’ diyerek seslenirim. Beygir andırmak zordur. Gökçe Yazın iki günde aynı şampuanla onları yıkarım. Fut bakımları, nalları falan var. Hep bakımlarını kendim yapıyorum. Bu gelişim benim cet mesleğim. Ondan öğrendim, şimdi birlikte sürdürüyorum.”

Eşinin birlikte kendisine destek olduğuna belen eden Aygün, “Eşimin atlarla ilgili aynı bilgisi namevcut ama ben bildiğim için bana destek oldu. Ben birlikte ona at binmeyi öğrettim. Eşimle bu arada 5 yıldır de bu işi yapıyoruz. İnşallah henüz teferruatlı yıllar bile yapacağız.” dedi.

Beygir binmenin haddinden fazla hoşuna gittiğini anlatan Aygün, “Hoşuma gitmese bu işi yapamam. Dağda, ormanda güzel ara geçiriyorum. Yeryüzü sevdiğim, atımla ormanın ortamında kuş sesleriyle dolaşmak. Kar yağsa dahi yaylaya vesile çıktığı sürece buradayım.” diye niteleyerek konuştu.

Hacer Aygün, alelhusus Koy ülkelerinden mevrut eş turistlerin atlama beygiri binmeye ağır bağ gösterdiğini kaydetti.

Share: