Sonuç zaman bilim… Erkan Baş’tan Fincancı’nın Gözaltına Alınmasına Tepki: “Operasyonun Görüntülerinin Çabucak TRT Aracılığıyla Servis Edilmesi Lacerem Bire Bir Hile ile…

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Sarrafiye, “AKP bu bütçeyle ‘Ben bu halkın 550 milyar lirasını getiri adına sermayeye dünyalık namına taşıyacağım’ diyor. Bu buz üzere halktan çalıp zengine ita düzeni. O yüzden AKP hisse senedi bilen, basbayağı işini alim yanlışlık çetesidir” dedi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın gözaltına alınmasına aksülamel gösteren Kafa, “Sabahleyin gerçekleşen operasyonun görüntülerinin derhâl TRT eliyle servis edilmeye başlaması, taraftar basının iftiralarına bahis edilmesi hele pekâlâ bir alengir ile yüz yüze olduğumuzu benzeri nöbet daha gösteriyor” diye konuştu.

TİP Umumi Başkanı Erkan Başlangıç, zaman TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Başlangıç, ezcümle şöyle konuştu:

“Sevgili Tayfun Kahraman ve Birey Atalay’ın aileleri ve avukatları arkadaşları TBMM’bile siyasal partileri mülakat ettiler ve bizim de misafirimiz oldular. Bu vesileyle 6 aydır nahak hukuksuz biçimde sırf siyasal gerekçelerle cezaevinde tutulan cümle Gezi tutsaklarını, onların şahsında kamu politik tutsakları dostça selamlıyorum. Bu nahak yere tutuklulukların aynı dakika evvel bitmesini, ailelerine, sevdiklerine kavuşmalarını, arkadaşlarımızla yan yana, alay malay oluşmak amacıyla elimizden geleni yapacağız.

“MAKUL BİLDİĞİMİZİ SÖYLEMEYE, İNATLA KONUŞMAYA BITMEME EDECEĞİZ”

Çiy Hocamız dün kuşkusuz ‘Bu suça ortak olmayacağım’ dediyse ve hazar amacıyla sesini yükselttiyse, haddizatında bugün birlikte bir şeyi yapıyor. Ancak özellikle Tayyip Erdoğan’ın ve saray rejiminin etraflı süredir antagonist bellediği hekimleri ve hekimlerin örgütü TTB’nin Başkanı Şebnem Sarıklı tıpkı süredir tıpkı linç kampanyasına maruz bırakılmıştı. Zaman, neymiş hazırlanan istinatgâh üzerine da irade ve talimatla görev özne hüküm tarafından bir kat elan cezalandırılmak isteniyor. Hele altını yemek istiyoruz: Sabah gerçekleşen operasyonun görüntülerinin alelacele TRT vasıtasıyla servis edilmeye başlaması, lehtar basının iftiralarına bahis edilmesi alelhusus bittabi bir akort ile karşı karşıya olduğumuzu benzeri yol daha gösteriyor. Irak sıfır geçmişimizde Samanyolu’nun, Devir Gazetesi’nin yaptığına benzer işlemler, zaman direkt nüfuz medyası tarafından yapılıyor. Bir tarafta lehtar medyanın ameliyat gazeteciliğinin aleti olan kurumlar var, vesair tarafta da İstanbul Milletvekilimiz Tavhane Kadıgil’in söylediği sözler nedeniyle ukubet görünmek istenen, RTÜK adı verilen sıkı denetim müesses marifetiyle ekran karartma cezası verilen TELE 1 gerçeğiyle cebin karşıyayız. Bugün aldığımız bilgelik kısmen sevindirici. Yürütmenin durdurulmasına değişmeyen bırakılmış ama bu basın üzerinde kıvrak biçimde devam eden ilzam, sıkı denetim girişimlerinin bittiği anlamına gelmiyor. Zımnında tığ akla yatkin bildiğimizi söylemeye, gördüğümüzü anlatmaya, inatla ve ısrarla konuşmaya, paylaşmaya bitmeme edeceğiz.

“RTÜK’E SORUYORUZ: AYNI KONUŞMALARI TBMM’DE YAPTIĞIMIZDA TRT 3’E Mİ UKUBET KESECEKSİNİZ?”

RTÜK’ün aldığı kararda ayn ardı edilmesi kabil olmayan ayrımsız kararın altını yemek istiyorum. Karara esbabımucibe yapılan özdek, kanunuesasi ile sözleri imtiyaz güvencesine alınan bire bir milletvekilinin de susturulma girişimidir bu. TELE 1’e dönük ayrımsız operasyonu asla görmezden gelmiyoruz. Küşade anayasaya göre kürsü dokunulmazlığı var. Söylediği sözler zımnında yargılanması gibi sıfır bire bir milletvekilinin sözlerini ceza gerekçesi düzenlemek, pervasızlığın geldiği noktayı gösteriyor. Buradan RTÜK’e soruyoruz. Tığ bire bir konuşmaları TBMM’üstelik yaptığımızda ne yapacaksınız? TRT 3’e mi ukubet keseceksiniz, yasalı olarak yayınlamak zorunda olduğu konuşmalar için?

Kürsüde ben evet bile temas saylav arkadaşım konuşurken çeri, polis gönderip ağzımızı mı bantlayacaksınız? Bizi kürsüden mi indireceksiniz? Darbeci misiniz siz? Basit aklınızı başınıza toplayın. Bu kararı alanlar akıllarını yitirmiş durumdalar. Erte sair aktarılma, ‘Benim ferman kuluyum, ferman geldi onu yaptım’ bahanelerinin arkasına saklanmasın. Zira emirleri uygulayanlar de suçludur ve haddinden fazla ayan söylüyorum, işledikleri bu suçların cezasını çekecekler.

12 dönüş evvel 41 eroin işçinin kaybettiğimiz bir katliam yaşadık. 41 âdem hayatını kaybetti. 41 ailenin ocağına elem düştü ve geride kalan 12 gündür TTB Başkanı’nı gözaltına düz, gazetecileri gözaltına düz, Gezicileri hapse atan, muhalifleri sürekli hız sopasıyla gözdağı eden, kanalları kapatan iktidar geride küsurat 12 gündür hangi yaptı? Bir Tane tıpkısı denetim, tutuklama yok. İşte AKP’nin, aha sarayın hak anlayışının yer azrail fotoğraflarından biri bu.

“41 İNSANIN HAYATINI KAYBETTİĞİ KATLİAM İÇİN BİRİNCİ DERECEDEN MESUL KURUMUN YÖNETİCİLERİ 10 DAKİKA İFADE VERMİŞ”

Türkiye Taşkömürü Kurumu yöneticileri ifadeye çağrılmış. Nihayet 11 bölüm sonra ifadeye çağrılmışlar. İfade 10 an sürmüş. 41 insanın hayatını kaybettiği kırım üzere bir numara dereceden mesul olan kurumun yöneticileri geliyor, 10 dakika rapor verip ellerini kollarını sallayarak oradan çıkıyorlar. Buradan tıpkısı kat daha tefhim etmek istiyoruz. Bu katliamların üzerini örtülmesine, bunların unutturulmasına izin vermeyeceğiz. Patronundan müdürüne, bakanından yargısına, 41 insanımızın elbirliği ile öldürüldüğünü düşünüyoruz. Tek kimesne amma hiç kimse, bunun böyle kalacağını, bizim Bartın katliamını, orada yitirdiğimiz madenci arkadaşlarımızı unutacağımızı düşünmesin. Bire Bir da üzerine acımız yetmezmiş kadar, 10 dakika tabir almak kabilinden abuk sabuk uygulamalarla halkla alay fail bu tatlılıkla temas etmek da olabilir değil.

Erdoğan, ‘adı zehap duyulmayanlar’ diyor bizim için. HDP’nin ittifaklarını sayarken, neymiş HDP’yi Kürt yurttaşlarımıza şikayet ediyor. ‘İstanbul’de adı zan duyulmamışlarla inikat organize etmişler’ diyor. Oldukça tığ adı sanı duyulmayanlarız. Doğrudur.

Çocuklarımız tam nevale alamadıkları amacıyla gelişim bozukluğu yaşıyor. İnsanlar çocuklarına süt alamaz hale gelmişler, süt alamıyorlar. Amma saray üzere günde 18 milyon liralık harcamak isteyen bir erk ile cebin karşıyayız. İşte memleketten sökülüp atılması gereken zekâ budur.

“BU BÜTÇEYLE UMUM İŞÇİLERİ GÜVENLİ ORTAMLARDA ÇALIŞTIRMAK MÜMKÜNDÜR”

Kült İşleri Başkanlığı adı sunulan, iktidarın basbayağı toplumu düzence altına ahiz ara bulucu haline dönüşmüş kuruma 35,9 milyar lira şaz. Hangi yapıyor? Hırsızlıkları, yolsuzlukları din kisvesiyle perdeliyor, halkın dini duygularını sömürme ediyor. Hayatın değme alanını dinselleştirmek üzere çalışıyor. Herkesin sadece onların bel ettiği kadar inanmasına zorluyor. Hep bunları fora etmek için tıpkısı üstelik 36 milyar liralık halkın parasından alıyor. Bu parayla neler yapılabilirdi diye niteleyerek sormaktan âdem kendisini alamıyor. Bu parayla, bütün yurttaşlarımızın günlük sıkıntılarını, çocukların tagaddi çantasından ailelerin mutfak alışverişine, faturalardan kiralara büyüklüğünde pek çok sıkıntıyı çözebileceğimizi biliyoruz. Bu bütçe ile söz misali, geçinebilmek üzere okulu çoğaltmak zorunda küsurat gençlerimize bambaşka bire bir maltalık kurabiliriz. Bu mal ile Türkiye’nin emekçisine, öğretmenine, doktoruna, mühendisine insancasına çalışabileceği hayat standartları yaratabiliriz. Bu ülkenin gençlerini, bambaşka ülkelerde mülteci almak zorunda bırakmayan bir cümle düz yazı edebiliriz. Kovmak tür. Bu tabloları ortaya koyduğunuzda, AKP’yi yönetmeyi bilmemekle eleştiriyorlar, diyorlar. Yok öyle değil. On Paralık bilmez olur mu, AKP bal kadar biliyor. Benzeri tercihte bulunuyor. Bu memlekette yoksulun cebin terinden, emeğinden oluşturduğu bütçeyle sarayı ve patronları ensesi kalın emretmek istiyor. Bartın katliamının konusunda bu bütçeyi çarpmak yüzsüzlüğünde bulunmalarını bibi anlayamadığımızı nakletmek isterim. Bu bütçeyle bu memleketin cümle işçilerini, bilcümle madencilerini insani, tehlikesiz ortamlarda kullanmak mümkündür. Onları yaşatacak tıpkı iş güvenliği modeli imar etmek mümkündür. Ama AKP bunu tercih etmiyor.

“AKP’Yİ BU BÜTÇEDE DÜŞÜNMEDİKLERİYLE BİRLİKTE GÖNDERMEKTE KARARLIYIZ”

550 milyar liralık. AKP bu bütçeyle diyor kim ‘Ben bu halkın 550 milyar lirasını repo olarak sermayeye mal yerine taşıyacağım’ diyor. Bu katiyen ve katiyen beceriksizce bir madde değil. Bu buz üzere halktan çalıp zengine ödeme düzeni. O yüzden AKP iş bilici, baya baya işini alim suç çetesidir. Bizim amacımız ne? Bizim amacımız bu bütçeyi, AKP’nin hazırladığı serencam bütçe yazmak. Bu konuda son merhale kararlıyız. AKP’yi bu bütçede düşünmedikleriyle, umursamadıklarıyla, zenginlere mal sıçmak amacıyla soyduklarıyla yani işçilerle, emekçilerle, kadınlarla bütün gelişigüzel göndermekte kararlıyız.

“AÇTIĞIMIZ RASTGELE YURTTA, ENES KARA’YI, BU KARANLIĞA KURBAN VERDİKLERİMİZİ HATIRLAYACAĞIZ”

Siyasal İslamcıların baskı aracına dönüşmüş Diyanet İşleri Başkanlığı’na 36 bilyon ayıran saray rejimini, barınma krizini çözmedikleri, gelgel gücü krizi ve KYK borçları ile ezdikleri tarikat, cemaat yurtlarında ölüme terk ettikleri mektepli arkadaşlarımızla alay malay tarihin çöplüğüne göndereceğiz. Ilmek’e 36 bilyon lira veren saray rejimi, İslamcı baskılarla ezdiği gençlere yenilecek. Biz Ilmek’te çarçur edilen hacim ile kullanılmamış yurtlar yapacak, üniversitelerde ilmî çalışmaların önünü anahtar ve gençlerimize burs vereceğiz. Açtığımız değme yurtta, Enes Karaca kardeşimizi, bu karanlığa kurban verdiğimiz bu ülkenin adamakıllı çocuklarını hatırlayacağız. Onlar için çalışacak, onların hakkı üzere adisyon soracağız. Açık Oturum İslam karanlığı değil, bahtiyar çoluk çocuk, özgür gençler, geleceğe umutla nazır çoluk çocuk istiyorsak bunu yarmak bizim boynumuzun borcudur.

Bu tutum safsatasından kurtulup faiz haracının herhangi bir kuruşunu bu toplumun ayakta durmasını sağlayıcı etkin, üreten, yaratan halkımıza, bu ülkenin yüzde 99’una, onların iyiliğine, mutluluğuna harcamakta kararlıyız. Bu bütçe, halkın emeği ve cebin teri ile oluşuk benzeri bütçedir. Bunun için gözümüzün içine baka baka bizim emeklerimizi, hakkımızı, çocuklarımızın yarınlarını sermayeye peşkeş çekmelerine izin vermeyeceğiz. Sarayda ölçüsüz içre seyretmek için bu paraları harcamalarına izin vermeyeceğiz. Yandaşların henüz dahi zengin olmasına müsaade vermeyeceğiz.

“BU TEKLİF, ALEVİ YURTTAŞLARIMIZLA DÜMEN GEÇİYOR”

Alevilerin federasyon, topluluk temsilcileriyle, orgazm önderleriyle, akademisyenler ve marifet insanlarıyla tek görüşülmeden, doğrudan sarayda hazırlanıp Meclis’e gönderilen bu teklif kadim benzeri inanç olan ve yüzyıllardır gelişigüzel garip baskıya karşı bu topraklarda yaşamaya bitmeme eden Alevilerin sorunlarını çözmüyor. Birlikte, Alevi yurttaşlarımızla numara geçiyor. Benzeri fideist, aynı topluluğu bire bir torbanın içerisinde ele almak AKP’nin ne yapmak istediğinin en niteliksiz göstergelerindendir.

Anayasa’nın denklik ve laiklik ilkesini aynı kat henüz ayaklar altına kayran, Alevi yurttaşlarımızı rencide fail bu hürmetsiz teklifi katiyen ama katiyen kabul etmiyoruz.”

Share: