Konya’de kıvrak 43 yaşındaki 3 bala annesi Suna Torun, sivri kiloları zımnında hayatı zorlaştığı üzere obezite cerrahi yöntemiyle 58 kilogram verdi.

Bir hastanede yazman kendisine müteharrik Torun, doğumlardan sonraları aldığı kiloları benzeri tip veremeyince hareketlerinin yavaşlaması ve tez yorulması nedeniyle çocuklarına yeteri kadar fasıla ayıramaz oldu.

Çocuklarıyla henüz birinci sınıf ahit buyurmak amacıyla tüp işkembe ameliyatı atılmak amacıyla genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Mustafa Atmaca’e başvuran Torun, 2 yıl ilk 116 kilogram iken cerrahi yöntemle verdiği 58 kiloyla sağlığına kavuştu.

“Çocuklarım için karar verdim”

Suna Torun, AA muhabirine, yaptığı diyetlerle kilogram veremediğini dile getirdi.

Kilolarıyla alay malay keyif şikayetlerinin birlikte arttığını tabir fail Torun, “Diz, işaret, kadem ağrıları çektim. Kortizonlu iğneler yaptırdım amma fayda etmedi. Basak çıkamıyorsunuz, Konuşurken birlikte yoruluyorsunuz. Bu stres aşındırmak yemeyi yanında getiriyor. Işkembe mi genişliyor bilmiyorum ama daima yemek yiyecek ihtiyacı oluyor. Doğal olarak üstelik kilo artıyor.” dedi.

Çocuklarının 23, 12 ve 10 yaşında olduğunu rapor eden Torun, kısaca 10 yıldır kilogram problemi ve afiyet sorunları yaşadığını dile kaydetti.

Torun, zayıflamaya çocukları amacıyla karar verdiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Onlarla parka gidemiyorsunuz. Kilolardan etraf bir etkinlik de yapamıyoruz. Çalışıyorum, ayaklarım tutmadığı için aracısız eve gidiyorum ve uzanma ihtiyacı hissediyordum. Gövde yoruluyor, ayaklarım çokça ağrıyordu. ‘Çocuklarım üzere yapmalıyım.’ dedim.”

Ameliyata 116 kilo ile girdiğini anlatan Torun, “Kayırıcı üzeri 52, zir beden 56 giyiyordum. Kısaca 2 yıl önce operasyon oldum. Gelişmemiş sürede 116 kilodan, 58 kiloya düştüm. Yarı yarıya zayıfladım. Print tıpkı süreçti. Ameliyata karar vermek dahi cılız değil zira riskli ayrımsız ameliyat. Tombul işkembe ameliyatı oldum. Ameliyattan sonra 1 hafta hastanede kaldım. 8 kilogram kadar geçmiş haftada verdim. İlk kamer 20 kilo verdim. İlk kamer sıvı, ikinci ay püreyle beslendim. Üçüncü aydan itibaren da alışılagelen beslenmeye döndüm. Tuluk mide ameliyatından sonra değme ameliyat geçirmedim. Adale imal fazlaydı. Ameliyattan sonraları sarkmalarım üstelik olmadı. Demin 38 bedenim. Baştan zade gibiyim.” ifadelerini kullandı.

Torun, çocuklarının bile bu durumdan çok memnun olduğunu sözlerine ekledi.

“Türkiye obezite cerrahisinde haddinden fazla muvaffakiyetli”

Medova Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Mecnunca birlikte obizetenin Dünya Keyif Örgütü aracılığıyla kronik ayrımsız hastalık olarak tanımlandığını, “eğin kitle endeksinin 30’un üzerine çıkması ya da muhtemel kilodan yüzdelik 20 fazla kiloya sahip olmak” diyerek tanımlandığını hatırlattı.

Prof. Dr. Delicesine, obezitenin taşkın kilonun birlikte birçok hastalığı de yanı sıra getirdiğini tabir ederek, “Obez olan hastaya evvel diyet, alıştırma ve medikal yöntemler öneriyoruz. Arz bir iki iki yıl bu zümre yöntemlerle kilo vermesini sağlamaya çalıştıktan sonra akıbet alamadığımız tutkun grubunda cerrahi yöntemler dalgalı haline gelmektedir. Tombul mide, göden kelepçesi, midenin içine balon fent gibi alımı kısıtlayan yöntemler evet birlikte alının gıdaların emilmeden bağırsaktan atılmasını sağlayan bağırsağın kısaltıldığı bypass yöntemleri kullanıyoruz.” dedi.

Obez hastalarda yapılan herhangi bir ameliyatın normal insanlara bakarak riskli olduğunu vurgulayan Şahin, hastaların ruhsal yerine hazırlanması, deneyimli benzeri takım aracılığıyla ameliyatın yapılması gerektiğine dikkati çekti.

Delicesine, Türkiye’nin obezite cerrahisinde çokça başarılı olduğunu belirterek, “Suna hanımın kilo yöneltmek üzere çabasına, eşlik fail hastalıklarına baktık. Alımı kısıtlayan benzeri formül olan gayda işkembe ameliyatına değişmeyen verdik. Suna eş 116 kilogram kendisine girdiği cerrahi müdahale sonunda zaman yüzdelik 50 kilo kaybı ile 58 kiloya ulaştı. Daha Çok istenen kilogram düzeyine oturmuş oldu.” diyerek konuştu.