Cumhurbaşkanı Erdoğan Pendik-Sabiha Gökçen Hava Meydanı Metro Hattı Açım Töreni’nde konuştu: (2)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Başat oluyor, kar yağıyor, hararet çıkıyor yahut eksantrik bire bir akse yaşanıyor bakanlarımızla, kurumlarımızla, anında olaya şahsen yerinde kondisyon ediyoruz. İstanbul’un şehremini nerede? Bodrum’birlikte. Amma Erdoğan’ın bakanları nerede? Vakaların olduğu yerde.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pendik- Sabiha Gökçen Havalimanı Metro Hattı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Yahya Kemal Beyatlı’nın “Sana geçmiş bir yukarıdan baktım muazzez İstanbul” şiirini okudu.

İstanbul’a hoppadak yaşarken değil, öldükten bilahare birlikte sevecek tıpkısı aşkla vabeste olduklarını, bunun amacıyla İstanbul’un rastgele meselesiyle, bu işin sorumlularından birlikte daha çok ilgilendiklerini rapor eden Erdoğan, ulaşımından, afiyet tesislerine, denizinin ve havasının temizliğinden güvenliğine, turizminden ticaretine büyüklüğünde bu şehrin rastgele gündeminin özlük gündemlerinde olduğunu söyledi.

İstanbul’bile zinde seçkin vatandaşın meselesinin kişi meseleleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Yeri geldiğinde eli İstanbul’bile, gözü apayrı yerlerde olanların eksiğini de yine biz tamamlıyoruz. Dominant oluyor, kar yağıyor, yangın çıkıyor yahut başka bir kriz yaşanıyor bakanlarımızla, kurumlarımızla, takkadak olaya bizzat yerinde hatır ediyoruz. İstanbul’un belediye reisi nerede? Bodrum’üstelik. Amma Erdoğan’ın bakanları nerede? Vakaların olduğu yerde. Yeri geliyor Elazığ’üstelik, yeri geliyor bakıyorsunuz Kastamonu’dahi, yeri geliyor bakıyorsunuz benzeri şekilde Bartın’bile. Neden? Tıpkı yerde görüngü mı var, başat mi var, kıran mi var? Tabiatıyla kim Erdoğan hep arkadaşlarıyla buna ne yapacak, engelleme edecek.” diyerek konuştu.

“Bana İstanbullu vatandaşım soruyor ‘Bu şehremini hangi hisse senedi yapar?’ “

Cesamet yönetmenin, bakkal dükkanı yönetmeye benzemediğine dikkati çekici Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şifahane yapıyoruz, yolu kusurlu kalıyor. Amma benim önceki şehremaneti başkanlarım, tıpkı şifahane yaptığım zaman icap rahmetlik Topbaş lüzum Mevlüt Tevazulu acilen bizimle beraber el yapımına girerlerdi. Deminden kâin belediye başkanı ‘Ben bile tıpkı köşesinden tutayım’, bulunmayan hakeza ayrımsız derdi. Şu anda göreve geldiğinden beri herhangi bir taraf oyuntu. Tıpkısı asfalt dök, şu yolları uyumlu görelim. Namevcut. Yâren ben İstanbulluyum, burada doğdum, burada büyüdüm ve 4,5 sene üstelik uray başkanlığı yaptım. Nerede, neyin, şüphesiz olduğunu gayet bol bilirim. Onun için birlikte bana İstanbullu vatandaşım soruyor ‘Bu belediye reisi hangi hisse senedi yapar?'”

“Yegâne gayemiz bu ülkeye, bu şehre bakım etmektir”

“Haziran geliyor. Haziranda bunların topuna müstelzim dersi, benim İstanbullum verecektir.” diyen Cumhur Reisi Erdoğan, “Fakat görevi olmadığı halde ilgilendiren bakanlığımız bir anda bu sorunları çözüyor, milletimizi mağdur etmiyor. Seçme alanda İstanbul’u ve İstanbul halkını kolluyor, kendi haline terk etmiyor. Nevmit, iyesiz bırakmıyor. Çünkü bizim derdimiz politika, bizim derdimiz kat, mevki değildir. Bizim biricik gayemiz bu ülkeye, bu şehre hizmet etmektir. Zaman açılışını yaptığımız yer altı treni hattını üstelik bu anlayışın kullanılmamış bire bir tezahürü, kullanılmamış tıpkı ürünü kendisine görüyorum. Bay Kemal, herhalde burayı bile sahiplenmezsin.” şeklinde konuştu.

“Yolu bu şehre düşmüş olup birlikte bibi özlemini çekmeyen kimseyi görmedim”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un takkadak Türkiye’nin en şişman ve yer güzelce şehri, sunu iri firez ve görüşme, tecim merkezi değil, bu şehrin bire bir zamanda bölgesinin lokomotifi, dünyanın en flaş merkezlerinden biri olduğunu, siyasetçisiyle, iş insanıyla, sanatçısıyla, sporcusuyla, turistiyle, dünyanın dört bir yanından milyonlarca insanın gelip geçtiği, aynı müddet yaşadığı, başkaca yerleşip kaldığı benzeri şehirden bahsettiğini söyledi.

Böylesine yoğun herif trafiğinin yaşandığı bir yerde bazı gerçekten sıkıntıların ortaya çıkabildiğini vurgulayan Erdoğan, “Buna rağmen İstanbul’un merkezi konumunun bu şehre ve insanlarına sağladığı avantajlar, kazançlar, getiriler, öğün açtığı iyon tekmil be hatim üzerindedir. Ne diyor o fena hâlde kelamıkibarda ‘Cihan-açıklık cihan içindedir arayı bilmezler/ O mahiler ki yoğunluk içredir deryayı bilmezler’. Oldukça da İstanbul’üstelik yaşayıp, İstanbul’un çabucak değerlerini değil, bölgesinde ve dünyada taşıdığı anlamı birlikte bilmeyen çokça kimesne var.” dedi.

Yaşanan seçme toptan krizin Türkiye’nin ve onun vitrini olan İstanbul’un önemini tıpkısı defa elan artırdığına değinen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Müstevli krizi yaşanıyor, dünya gözünü ve kalbini bu coğrafyaya çeviriyor. Hangi diyor ‘Türkiye az daha, biz oradayız’ diyor. Çekişme başlıyor, dünyanın istikameti yeniden buraya dönüyor. Toptan emtia ve alelhusus birlikte gıda krizi tehdidi başlangıç gösteriyor esasen umar burada aranıyor. Zira Türkiye ve İstanbul elden kıtaları birleştirmekle kalmıyor, ayrımsız zamanda düğümleri çözüyor, atılacak adımları kolaylaştırıyor, ruhları yumuşatıyor, etrafına barış ve bağıntı iklimi yayıyor. Dünyanın neresine gidersek gidelim, yolu bu şehre düşmüş olup dahi bibi özlemini çekmeyen, tekrar kavuşmanın hayalini kurmayan kimseyi görmedim. Seviyorlar Türkiye’yi, seviyorlar İstanbul’u. Bunun amacıyla İstanbul’a topluluk olduğu kamu renkleri, güzellikleri, değerleriyle bilcümle bu arada cemaat çıkmaya var mıyız? Kimseyi her sebeple ötekileştirmeden, horlamadan, dışlamadan bu şehirde ateş parçası her bir insanı kucaklayacağız.”

Cumhur Reisi Erdoğan, konu bap dolaşırken istikbali ve istiklali korumaya evleviyet vereceklerini, inancımıza, kültürümüze, aile kurumuna yönelik saldırılara kesinlikle göz yummayacaklarını anlatım etti.

(Sürecek)

Share: