Hacı Bektaş-I Veli Anma Törenleri ve Ekin Sanat Etkinlikleri… Kılıçdaroğlu: “Kimileri Muktedirler Karşısında Korktuğu İçin Siner, Kimileri Tarihe…

Fen: BERKAY VAROL – Almaç: ÜNAL AYDIN

CHP Genel Başkanı Eksiksizlik Kılıçdaroğlu; Hacı Bektaş-ı Ege Anma Törenleri ve Firez Konferans Etkinlikleri’nde “Hünkar’a göre; yüreğimiz, yani kalbimiz, gönlümüz nazik tıpkı şehre analog. Hünkar; bu şehrin tafsilat, ağalık, utanç kalp akarsu, çıdam, kanaat, tırsmak ve edep ilkeleriyle korunduğunu söyler. Hünkar’ın bu inanışı ışığında hem zat yüreğimizi hem bile ülkemizi yani toplumsal, panel, kültürel, tarihî kalbimizi baştan mıhlı kılmalıyız” dedi. Kılıçdaroğlu, “Kimileri korktuğu amacıyla susar; kimileri hükümsüzlük karşısında ahraz şeytan olmaktan korktuğu üzere susmaz, konuşur doğruluk arar. Kimileri muktedirler karşısında korktuğu üzere siner, kimileri tarihe muktedirler karşısında sinen biri kendisine geçmekten korktuğu amacıyla ayağa kalkar ve itiraz bedel” diye niteleyerek konuştu.

CHP Umumi Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir Hacıbektaş’ta; Hacı Bektaş-ı Veli’yi ihtifal etkinlikleri kapsamında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesine geldi. Benzeri dizi ziyaretin arından Kılıçdaroğlu, sonuç yerine Kemal Kılıçdaroğlu Kültür Merkezi’nde 59’uncu Millî, 33’üncü Arsıulusal Hacı Bektaş-ı Ege Anma Törenleri ve Hars Konferans Etkinlikleri’ne katıldı.

Hars merkezindeki etkinlikler saygı duruşu ve arkası sıra İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Hacıbektaş Belediyesi’nin 59’uncu Millî, 33’üncü Arsıulusal Hacı Bektaş-ı Veli Anma Törenleri ve Ekin Nutuk Etkinlikleri kapsamında Eksiksizlik Kılıçdaroğlu Hars Merkezi’ndeki etkinliklere yurttaşların katılımı yoğundu.

Etkinliklerde Hacı Bektaş-ı Iye’yi tesmiye etmek için Alevi deyişleri söylenirken semah dönüldü. Peşi Sıra günün anlam ve önemine ilgili konuşmalar yapıldı. Elan sonraları kürsüye CHP Lideri Kılıçdaroğlu daha çok.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne sâdır başlıklar şöyle:

“Öncelikle sizlere sevgili dostlarım diye niteleyerek seslenmek isterim. Tıpkısı aradayız. Seçme yıl Hacıbektaş ilçemizde Hoca Ahmet Yesevi’den feyz düzlük Horasan ereni Hacı Bektaş-ı Veli’yi anıyoruz. Bu toplantılarda, barıştan hezel ederiz. Birlikten, beraberlikten, kucaklaşmadan saraka ederiz. Zımnında bu söylemlerimizin altını bütün bu arada tavlandırmak zorundayız. Bağıntı, barış, varlık peki; gelişigüzel bunların altını çoğaltmak zorundayız.

Hünkar’a bakarak; yüreğimiz, yani kalbimiz, gönlümüz balaban benzeri şehre eş. ve kebir Cenabıhak, kainatta neyi yarattıysa bu şehirde yani kalbimizde bulunmaktadır’ der. Hünkar, bu şehrin incelik, ağalık, hicap duygusu, sabır, yetinme, ocumak ve incelik ilkeleriyle korunduğunu söyler. Hünkar’ın bu inanışı ışığında hem öz yüreğimizi hem de ülkemizi yani toplumsal, siyasal, kültürel, tarihsel kalbimizi yeniden dosdoğru kılmalıyız. Öfkeden arındırmalıyız.

Az evvel dahi tabir ettiğim üzere Hünkar, şişman bir şehre benzettiği kalbimizin ilk muhafızı yerine öncelikle bilimi, yani ilmi görür. İlim irfandır, erdemdir. Aklın oluşturduğu hazinedir. Yunus’un dediği kabilinden, kendini bilmektir, farklı düşünceye saygıdır. Kimseyi ötekileştirmemek, dışlamamaktır. İlim bize, herkese, değme kesime karşı vazıh yani münhal ve vazıh olmayı öngörür.

Bugün insanlığın düşünsel zenginliği aklın yani ilimin eseridir. Canan Peygamberimiz, ‘ilimle sabık rastgele geceleyin ibadetle sabık bin geceden daha hayırlıdır’ der. Dolasıyla herkesin fikrine, düşüncesine imtina etmek duyulmalı, alacağımız kararlar ile maksimal ölçüde degaje bire bir içtimai mutabakatı sağlamaya özen göstermeliyiz. Çünkü ilim, karın bunu gerektirir. Hünkar’a bakarak ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.

Hünkar’a bakarak kalbimizin ikinci muhafızı cömertliktir. Zira bireyi beytülmale el uzatmaktan insani, hukuki, sağtöresel ve ekolojik ilkeleri yerle müstevi ederek işve terazi hoyratlığından insanı uzak markajcı tıpkısı duygudur. Cömertlik hep gelişigüzel üretmeyi ve hakça bölüşmeyi temel ayrımsız duraç adına önümüze koyar. Ağalık, aykırı fedakarlıklarda bulunarak kuma tıpkısı gelecek inşasında bilcümle alay malay kere yürüyebilmektir. Unutmayın henüz fazla cömert olmamız gereken ayrımsız dönemden geçiyoruz. İmkanlarımızı, birikimlerimizi değer beklemeksizin gerekseme sahipleri ile paylaşmalıyız. Kimsenin yoksulluğunu gösterme etmeden toplumsal ayrımsız tesanüt örneği göstermeliyiz. Tek bir çocuğun da açlığını özlük ayıbımız adına akseptans etmeli, onun açlığını ortadan kaldıracak adımlar atmalıyız.

Hünkar’ın yüreğimizi koruduğuna inandığı benzeri gayrı kolcu de sıkılma duygusudur. Yani yüzümüzü kızartacak temas ne varsa uzak durmalı, kaçınmalıyız. Canan peygamberimiz, eğer utanmıyorsan istediğini yapabilirsin, der. Yani benzeri birey hangi devir ki ayıplanmaktan kaygılanmıyor, onu kötülüklerden alıkoyan hiçbir gösterişli kalmamış demektir.

“PERDE DUYGUSUNU ÖZELLİKLE DEVLETİ YÖNETENLERİN İÇSELLEŞTİRMESİ GEREKİR”

Çıktı utanmıyorsan insanların yoksulluğunu gösterme edebilirsin. Meğerse perde duygusu, eş onurunu korumayı mecburi kılar. O nedenledir ki sıkılma duygusu kalmamışlara karşı bizler oylumlu Allah’ın kanatta yarattığı temas şeye aile sahipliği işleyen yüreğimizden utanma duygusunu muallel etme, diyerek dua ederiz.

Unutmayalım, hicap duygusu bireysel ve toplumsal ahlakımızın üstelik kaynağıdır. Onun içindir kim ısrarla söylüyoruz, ülkemizin temel problemlerinin çözümünde eskimemiş tıpkı aktöresel ihata şarttır. Bu şartın hesabına getirilmesi amacıyla dahi utanma duygusunu alelhusus devleti yönetenlerin içselleştirmesi gerekir.

Hünkar’ın dediği kadar yüreğimizin aynı diğer muhafızı birlikte sabırdır. Tıpkısı durmuş oturmuşluk evresi kendisine kabul edilen sabır, bizleri çabuk etmekten ve falsolu karar almaktan koruduğu büyüklüğünde kinden, öç ve intikam alma duygusundan da uzak miktar. Kimseye maksat tutmamanın başlangıcında çıdam vardır. Çıdam, eş çözüm için çabalama harcamanın, istişarenin yolunu çevirgeç. Hoşgörüyü büyütür çıdam. Sabır, alttan kabul etmek, çalmak değildir.

Ülkemizin anne sorunlarını bildirme degaje mutabakatta çözme iradesinin temelidir. Çıdam, uzattığımız elin tutulacağı zamanı tez etmeden beklemektir. Çıdam, bize uzatılan eli da havada bekletmemektir. Çıdam gelen seçkin tür eleştiriyi sükünetle ve anlayışla karşılaşmaktır. Sabırla birbirimize karşı önyargılarımızdan, civar kabullerimizden, alışkanlıklarımızdan arınırız. Hepimiz biliyoruz kim Allah sabredenlerle birliktedir.

Hünkar’a bakarak yüreğimiz koruyucu muhafızlar beyninde kanma bile vardır. Yani yüreğimizi koruyan muhafızların beşincisi birkaç ile yetinip, elindekine razı olma duygusudur. Kanaatkar oluşmak kendinizin ve sorumluluğumuz altında bulunanların ihtiyaçlarını karşılayabilir doğmak; ama kimsenin malında, mülkünde gözümüzün olmamasıdır. ve kanma arz çokça hoşgörülü sınıfı için geçerlidir. Hele siyasetçilerin, devleti yönetenlerin yeterli olandan henüz çok mülk ve servet iktisap duygusunu kalplerden silmeleri gerekir. Çünkü siyasetçiler, yani yönetenler; devleti ayrımsız zenginleşme aracı yerine görmemelidirler.

Hünkar’ın yüreğimizi koruduğuna inandığı altıncı muhafız korkudur. Gocunmak, Tanrı karşısındaki çaresizliğimizi ifade ettiği büyüklüğünde; Tanrı’ın ilişik ve rızasını kazanmamızda dahi aracıdır. Tıpkısı o kadar de insancasına ve sağtöresel bir duygudur. Bizi falsolu yapmaktan alıkoyan, köle hakkı yemekten, kişiye veya topluma karşı haksızlık, hukuksuzluk yapmaktan bizi uzak tutan duyguların başında ocumak gelir. Kimileri korktuğu için susar; kimileri hükümsüzlük karşısında ahraz iblis olmaktan korktuğu amacıyla susmaz, konuşur; adalet arar. Kimileri muktedirler karşısında korktuğu amacıyla siner, kimileri tarihe muktedirler karşısında sinen biri namına geçmekten korktuğu amacıyla ayağa kalkar ve itiraz şayan. Bu nedenledir kim imtina etmek evrenin milyarlarca yıllık yaşı düşünüldüğünde tıpkısı katre su birlikte olmayan yaşamımızda zulme, eşitsizliğe, yoksulluğu cebin hangi tavrı gösterdiğimizin belirleyicisidir. evet korktuğunuz amacıyla susarsınız ya birlikte korktuğunuz amacıyla itiraz mesabe konuşursunuz.

Son muhafız ise edeptir. Terbiye, kendisinden esbak şeş muhafızın tümünü; yani incelik, ağalık, utanma duygusu, sabır, yetinme, korkuyu bile havi anlamlar bütününü ifade fehamet. Özetle eline, diline ve beline cemaat olma tıngır benzeri edeptir. Çalmamak, hüküm uygulamamak, harama umum uzatmamak; dil ile davranışlarla, uygulamalarla, kararlarla kimseyi kırmamak, ötekileştirmemek, bire bir nevi 72 millete benzeri gözle çalmak edeptir. Edep aynı zamanda kimseye hangi esbabımucibe olursa olsun dokunulmazlık yapmamak, kötü nakız ve davranışlardan ırak durmak, işi ehline atfetmek hak, ahbaplık ve hak ile dişlemek demektir.

Hünkar’ın kalbimizi, yüreğimizi koruduğunu vurguladığı; yedi muhafızın bendeki karşılığını sizlere ifade ettim. Bu bağlamda sizlerin nezdinde vurgulamak isterim ki herhangi bir kim bizim yanımızda bulunup yüreğindeki kini, intikam duygusunu öldürmemişse bizimle yürüyecek ayrımsız yolu yoktur. Bizler, Hünkar’dan öğrendiğimiz için parçalanmamış inançlara, o inançlarının parçalanmamış mensuplarına istinkâf etmek duygulu, imtina etmek gösteririz.

Bizler kişisel hırslarımızdan, ihtiraslarımızdan arınmalıyız. İyilikte ve adalette yarışmalı ve bunun mücadelesini vermeliyiz. Helalleşmeliyiz, kucaklaşmalıyız ve barışmalıyız.

Geçtiğimiz yılki konuşmamda anlatım ettiğim için; ihtiyacımız olan, Hünkar’ın aslan ve ceylanı kucağında buluşturan varlık, yiğitlik ve beraberlik duygusudur.  Aslan ve ceylanın benzeri arada huzur ve cesaret zarfında dostça yaşayacağı ayrımsız ülkeyi el birliği ile kuracağız, kurmalıyız; beraber kurmalıyız. Nazik Alemdar Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucusu olduğu Cumhuriyetimizi, ikinci yüzyılda Tanrı’ın izniyle el erki ile taçlandıracağız.

Bu duygularla Rum ve Trakya’yı bizlere sınırlı fail, bu toprakları teferruat ve anlama coğrafyasına idare etmek üzere çaba harcayan hep erenlerimizi, velilerimizi, mürşitlerimizi, pirlerimizi, dervişlerimizi, dedelerimizi yağmur ve şükranla anıyorum. Ilkin Gazi Mustafa Eksiksizlik Atatürk görünmek üzere bütün kahramanlarımıza, şehitlerimize Cenabıhak’tan rahmet diliyor; hepinize yeryüzü dostça görelik ve saygılarımı sunuyorum.”



Share: