Gülizar Biçer Karaca’nın Dinlediği Depremzede: “Dördüncü Günü Akşam Ezanı Cisim Saat 2, 3 Kadar Afad Yardıma Geldi, ‘Halk Abartıyor’ Diyorlar Ben Yaşadığımı…

CHP Umumi Başbuğ Yardımcısı Gülizar Biçer Kişmiri’nın Denizli’de ziyaret ettiği Adıyamanlı depremzede, “Dördüncü günü akşam üzeriydi saat 2-3 gibiydi AFAD yardıma geldi. 4-5 kabilinden imdi bizimkiler. ‘Halk abartıyor’ diyorlar. Ben yaşadığımı anlatıyorum hangi bire bir sakim hangi aynı çok. Odun dağıtıyorlar, çadırdayız. Gidiyorum diyorum ki, ‘odun verin’ diyor kim, ‘bitti.’ ‘Köyde nasıl biter, köyde herkesin odunu, kömürü çok’ diyorum. Anne depremzede benim, yani başkası, başkası, siz bize odun vermediniz. Bakıyor nerede düşünce potansiyeli fazlaysa, bana dedi, ‘geç benim nüfus malımı al’ ‘hayır, almıyorum’ dedim. ‘Ben senin isim malını istemiyorum’ dedim” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Yağız, Adıyamanlı depremzedeyi, Denizli’de musahabe etti. Depremin evvel günlerinde yardımların yetersizliğinden balkı yanan depremzede şunları söyledi:

“Odun dağıtıyorlar, çadırdayız. Gidiyorum diyorum ki, ‘odun verin’ diyor kim, ‘bitti.’ ‘Köyde şüphesiz biter, köyde herkesin odunu, kömürü çok’ diyorum. Anne depremzede benim, yani gayr, ötekisi, siz bize odun vermediniz. Bakıyor nerede görüş potansiyeli fazlaysa, bana dedi, ‘geç benim koca malımı al’ ‘hayır, almıyorum’ dedim. ‘Ben senin şahsiyet malını istemiyorum’ dedim.

“AFAD DEPREMİN DÖRDÜNCÜ GÜNÜ GELDİ”

Kontrol kurtarma ekiplerinin depremin dördüncü günü geldiğini tamlayan depremzede, Içtenlikle söylüyorum, benim çocuklarım dördüncü bölüm akşamüstü yani yalvara yalvara insanlara, ‘hangi olursunuz aynı kepçe ya’ artık olmadı dedim kim kendi dayımın çocuklarına, ‘tıpkı tuğla bile mı çıkaramıyorsunuz’ dedim. Çıldırdım. Dördüncü haset akşam üzeriydi saat 2, 3 gibiydi AFAD yardıma geldi. 4, 5 gibi bundan sonra bizimkiler. Bizim enkazımıza dördüncü günü geldi. Alitaşı mahallesiydi. ‘Halk abartıyor’ diyorlar. Ben yaşadığımı anlatıyorum hangi aynı noksan hangi bir çok. Bilahare kalktık hastaneye gittik. Doğrusu hastanenin duvarları çorak bire bir halde, soğuk, cıvıltı bulunmayan bir öz bulunmayan. Donduk kemiklerimiz kırıldı. Ondan sonraları hangi oldu? Tırlarla arkalama geldi. Atıyorlar, çuval çuval atıyorlar. Yağmura, kara atıyorlar. Benzeri cümle, bire bir paylaşım, Ankara’dan bilahare rahatladım. Ankara’ya kavuştum, aşındırmak, elbise, ayakkabım paramparçaydı. Derhâl orada tıpkısı polis abi değiştirdi ayakkabımı, çocuklarıma battaniye, arabalarda hemencecik kadın ‘şunu yiyin, bunu yiyin’ yani hepinize kıtipiyoz teşekkürname ediyorum.”

Share: